“Cem Dizdar izlemek pişmanlık mıdır?”
Evet doğru okuyorsunuz. Pişmanlık mı? Çok sert geçen toplantılardan sonra eve doğru giderken kendinizi bitmiş hissedersiniz ya. Başınız artık çatlayacak hale gelmiştir.
Mösyö Dizdar bana bunu hissettiriyor. Hiçbir şeyden memnun olmuyor. Devamlı bir eleştiri hali var. Madem bu kadar rahatsızsın kanalı değiştir kardeşim lafınızı duyar gibiyim. Ne kadar basit dime bunu söylemek.
Değiştir! Tamam da. Karşınızda akıcı bir Türkçe konuşan, ilginç örnekler veren, hitabeti iyi, kararlı duruşu olan birisi varsa. Kabul edelim ki genlerimizde var. Toplum bağıran insanları nedense seviyor.TV de kızan, gergin insanlar reyting yapıyor. Bu konuda çok örnekler var. H. Uluç, F. Terim, Obradoviç, A. Çakar liste uzar gider.
Umutsuz olmayın. Yine de biz galip gelicez. Sizi mutlu edecek bardağın dolu tarafını söylüyorum.
“Akşam yemeğinde daha çoook..
zeytin,ekmek yer.”
Peki mösyö Dizdar neye kızıyor.
“Alt yapıdan futbolcu çıkmıyor.”
“Hakem konuşmanın boş olduğunu, seni bir yere getirmez.”
“Alman ürünlerini, kalitesini beğeniyoruz, peki hangi sistemle, almanlar bu hale nasıl geldi, buna bakmıyoruz.”
“Kulüplerin borç batağında iken hale transfer yapılmasını.”
“Kitap okumanın önemini” söylediği sözler arasında.