Bundan tam 4 yıl önce başıma paranormal bir olay geldi. Bu yazımı o akşamki 3 kişiye armağan ediyorum. Her kimseler onlara teşekkürlerimi bi kez daha iletmek istiyorum.
15 Temmuz Darbesi henüz yeni olmuştu. Ben tarih 3. sınıf öğrencisiyimdim. Ne şanstır ki o yıl ortalaması yüksek olanlara yaz döneminde 40 günlük bi örgün formasyon eğitimi verilecekti. 20 temmuzda eğitim başlıyacaktı ancak darbeden dolayı iptal oldu ve geç gittik. 1 Aguştos gibi Samsun’daydım eğitim başlamıştı ve çok yoğun bir program oluşturulmuştu. Sabah 8’den aksam 10:45’e kadar ders vardı. Ben özel yurtta kaldığım için 1000 kişilik yurtta güvenlikle beraber 4 kişi kalıyorduk. Yurdun karşısında da Atakent’teki jandarma karakolluğu vardı. Malum darbeyi asker yapmış gibi göründüğü için korkuyordum.
Haftada 1 gün tatilimiz vardı. Okul açık olmadığı için yurtta yemek dahi çıkmıyordu. Kirli giysilerimi 2 haftada bir 1 günlüğüne Çorum’a gidip evde yıkayabiliyordum. Yine birgün gece 22:45’te ders bitti ve ben Çorum’ gidecektim. Önce içimde bir korku yoktu. Yurda geldim saat 23:00 oldu. 23:20’de Atakent Kamil Koç yazanesinden servis alacak beni. Dar acele hazırlandım. Sokağa çıktım ama etraf karanlık,gecenin bir vakti, karşıda jandarma, etrafta kimse yok ve Sinop Samsun çevre yolunu kullanmak zorundayım! Eyvah dedim ben nasıl gideceğim. Ataken çok sakin sessiz güzel bi mahalledir. Ama korktum işte bir ürperti geldi. Bilenler bilir Atakent’i. Çevre yolundan bütün dar sokaklari Karadenize çıkar. Pek çoğuda ıssısdır. Yolun hemen yanında yaklaşık 500 metre hiç sokağı olmayan Meteroloji Genel Müdürlüğü vardır. Yola çıktım sağıma ve soluma baktı ne yolda ne kaldırımda 1 Allah’ın kulu yok. İçimden diyorum ki ” Atakent ışıklara bi gitsem tamam” diyorum. Sonra dedim ki “Ya Rabbi bişeyler yap korkuyorum!”
Çok gitmeden, 100 metre bile gitmeden arkada biranda 3 kişinin sesini duydum. Sesleri gençti ara sıra hafif gülüyor konuşuyorlardı. 2 kız 1 erkekti. Aramızda 1 2 metre var yok. Ayak sesleeini duyuyorum. Ürperdim. Nerden çıktılarki diye düşünüyorum. Aklımdan geçen tüm senaryoları düşünuyorum ama yok. Bunlar meterolojiden çıkacak degilya bu saatte. Beni geçsinler diye yavaşladim. Ama beni geçmediler benimle birlikte yavaşladılar. Yanlız arkama hiç bakmıyorum. Az ilerde bir marketin camından gizlice gördüm onları. Gayet iyi giyimli gençlerdi. İçim biraz daha rahatladı. O an içime bi öz güven geldi. Dedim ki ” Çiçek içine ikilir düşürme. Kötü şeyler düşünme. Bu 3 kişi sana yardıma geldi.” Arkama hiç bakmadan gönül rahatlıyla Atakent ışıklara geldiim ve sesleri hala geliyordu. Tam yay geçidınde durdum. İçimde onlara dönüp teşekkür amaçlı bi bakış atmak istedim. Arkamı döndüğum gibi kimsenin olmadığını gördüm. Şok oldum. Orada gidebilicekleri hiç bir yer yoktu. Her yer kapalıydı. Apartmanda yoktuki evlerine gittiler deyim. Elim ayağım birbirine girdi. Ne yapacagımı şaşırdım. Deli gibi sağa sola baktım. O arada yeşil ışık yandı hızla oradan karşıya geçip servise bindim.
O geceyi asla unutamıyorum. Tüylerim diken diken olmuştu. Kimdi o 3 kişi. Neydi o deneyim öyle. Hayatımın en unutamadığım anlarından biridir. Benim size nacizane söyüyceklerim böyle bir durumda asla kalbinize ikilik düşurmeyin. Kul sıkışmadan Hızır yetişmezmiş. Belkide Hızır uğradı kim bilir.