Yaşamak, ne tuhaf şey. Bilinmezlikte debelenip durmak. Okuduğumuz hiç bir kitapla benzerlik göstermeyen bir kelime. Ama anlamı kadar da derin. Gerçekten neydi yaşamak? Çok çalışıp para kazanmak mı, yoksa sabahtan akşama kadar müzik dinleyip uyumak mı? Yada belki de hiç bir şey. Bunların cevabını hepsini başararak mı buluruz? Bazen çok da aramamak düşünmemek lazım. Nitekim insanoğlu sorduğuna cevap almayınca deliriyor. Dünyanın her bir köşesinde benliğini arayan insanlar olduğuna inanırım. Neyi sevdiğini bulmak için çırpınan, yaşamayı gerçekten yaşamak isteyen insanlar. Bence bunu başaranda onlar zaten. Bahsettiğim şey alkol almak, gece gezmeleri filan değil ama insan bundan mutlu oluyorsa bunu da yapmalı. Yaşadığını böyle hissediyorsa, bundan keyif alıyorsa hiç bir sakınca yok bence. Yeter ki bunu niye yaptığını bilsin. Bilmek insanı ayakta tutan en önemli etkendir fikrimce. Çünkü belirsizlikten kimse hoşlanmaz ki. Belirsizliği çözmek için bazen fedakarlıklar yapıyoruz bu her konu için geçerli bence. Aşk, gelecek, aile ilişkileri, arkadaşlıklar. Gün içinde bir çok şey için çabalıyoruz bu ilişkiler için , peki kendimiz için yaşamak ne yapıyoruz? Çok az şey. Bunu aşmak için ne yapılır bilmem ama zamanı geldiğinde bunu yapacağıma eminim. En azından bunun için çabalayacağım ve buldum diyeceğim. İşte o zaman dünyaya kendimden bir miras bıraktığıma emin olacağım.
Yaşama Gayesi
