Hayat. Kimsi için unutulmaz anılarını biriktirdiği, kimisi için ise, kendini hayattan yok etmek istediği bir ortam, yaşam kavramı. Nasıl olur da hayat kimisine güzel, kimisine kötü davranabiliyor? İki yüzlü mü bu hayat? Gerçekten eşitlik için savaştığımız, adalet için kan döktüğümüz bu dünyada neden herkesin eşit hakları olamıyor? İlla biri bir sıfır yenik mi başlamalı? Elimizdeki şeyleri nasıl kullanılacağından çok nasıl kullanacağımızı öğrensek belki “HAYAT” dediğimiz bu kavram daha yaşanır hale gelir. Hayata tutunma çabamız, bazı kişilerden daha fazla olması bizi onlardan daha düşük yapamayacağı gibi bizi hedeflerimize ne kadar bağlı olduğumuza karşın ispat niteliği taşımaktadır. Lütfen hedeflerinizi “HAYAT” koşullarınıza yakınarak değil “HAYAL” gücünüzün sınırlarını zorlayarak, çabalayarak belirleyin. Hayatın karşınıza neler çıkaracağını bilemeyeceğimiz gibi onu değiştirebileceğimizi bilerek elimizdeki gücün “HAYAL” olduğunu bilelim. Herşeyin azı karar çoğu zarar derler. Hayal dünyasında fazla kalmanın hayat dünyasındakilere farklı gelmesi seni sen yapmaktan çıkarmaz. Ama onlar için normal biri olmaktan çıkmış oluruz. Hayal dünyamızın sınırlıklarını ve derinliklerini bilmek hayat sorunlarına karşı alacağımız kararlara sınırlılıklar ve derinlilikler getirir. Eğer hayal dünyanız sınırsız ise hayat dünyanız, bazıları hariç herkese faydalı olur. Siz siz olun kimin ne dediğini pek fazla önemsemeyin. Onların ne dediği değil sizin nasıl hissettiğiniz daha önemli olduğunu unutmayın. 😊😊😀
