Nilüfer

Karanlığın en koyu olduğu vakit Güneşin adeta karanlığı yırtarcasına ışığını gecenin ortasına yansıtması gibi.. Her gün yeni bir doğuş, yeni bir başlangıç. Güneş bunu yaparak bizlere yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni güzellikler sunuyor veya mevcut heyecan ve güzellikleri yeniden diriltiyor. Eğer biz her yeni bir günü yeniden doğuş misali yaşayabilirsek umutsuzluğa kapılmayacağız. Mesela bir Kitapta kaldığın yerden devam ederken heyecan duyar gibi, bir arkadaşını sanki uzun müddet görmemişsin de buluşup hasret gidermişsin gibi.Her zamanki dinlediğin bir şarkıyı daha istekli dinleyerek yenilik yapabiliriz, yeni tohumlar kurutup onları ekebiliriz. Günler sonra filizlenip toprağı geride bırakışını izlemek umut verecektir. Ekilen tohumun bulunduğu konumu kabullenmeyip toprağın üstüne çıkması bile büyük bir aksiyon. Doğadaki her varlıktan,en ufak şeylerden bile ders almak niyetiyle yaşadığımız zaman biz, biz olmayı başarırız. Her güne yeni hayallerle başlayıp onun için çabalayarak üstüne titreyerek o hayali gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bazen başarılı oluyoruz bazen olamıyoruz. Bu durumda umudumuzu, arzumuzu diri tutmak gerekiyor. Bu duruma Hz.Nuh örneği üzerinde analiz edebiliriz. Hz. Nuh’a Çölün ortasında gemi yap emri geldiği zaman. İnsanlar  ilk önce şaşırmıştı. Çölde gemi mi olur gibi şaşırmalar olmuştu ama perdenin arkasındaki ilahi yardımın geleceğini hayal edemiyorlardı. Hz. Nuh, O gemiyi inşa etti. Umutsuzluğa kapılmayarak, suyun olmadığını bilerek. Sonucunda Allah yardımını gönderdi. Nuh’un Gemisi deryalar üzerinde yüzüyordu işte… Bizde diyoruz ki: Çölde gemi inşa etmeye devam edelim. Tüm imkansızlıklara rağmen elimizden gelenin fazlasını yapalım. yapalım ki çabamızın, emeğimizin karşılığını Allah bizlere versin.