Hayatlarımızdan eskisi gibi zevk almadığımızı fark ettim. Peki ama neden? Çocukken büyümek için can attığımız özlemekle beklediğimiz an geldi büyüdük fakat bu sefer de çocukken ki gibi hayat dolu değiliz. Çocukken bir keleğin uçuşu, bulutların bizle beraber hareket edişi, yüzlerdeki gülümseme ile mutlu olan yanımızı çocukluğumuzla beraber yitirdik gibi. samimi olmayan duygularımızın yanına gelecek ve geçmiş kaygılarımıza ve endişelerimize yerini bıraktı o zamanlardaki gibi anı anda yaşayamıyoruz.
Hepimizin yaptığı hata bu hayatı çok fazla ciddiye alıyoruz geçim derdi veya büyüyünce hangi mesleği seçmeliyim? Vb. düşüncelerle hayatımızı plana koymaya zaman ayırırken hayatımızın anını sürekli kaçırıyoruz bu böyle süre gelip yaşlılık zamanlarımıza doğru ise eskiye deli gibi bir özlem zihnimizi ele geçiriyor ve özlemini çektiğimiz anılarımızı düşünürken buluyoruz kendimizi.
Daha vaktimiz varken ertelediğimiz çoğu şeyleri yapmaktan, anı anda yaşamaktan o kadar kaçıyoruz ki kendimizi unutacağız bu dünyaya tutunma gayreti içinde yaşadığımız stresle ve endişeler yüzünden. Şimdi diyeceksiniz ki ne yapabiliriz ki geleceğimiz için çabalıyoruz ben sizlere çabalamayın demiyorum sadece bunları yaparken arada kendinizi unutmayın endişelerizi daha doğrusu kafanızdaki sizi sıkan düşüncelerinizi bir kenara bırakıp anınızı anda yaşayın. Bunları yaşamaya fırsatınız olduğu vakit ise bir bakmışsınız sevdiklerinizi elinizden almış hayat.
Yine planlarınızı yapın sadece beyninizin kontrolü sizde bunu kontrol edip hayatınızın canınızı sıkarak değil oto kontrollü bir şekilde yaşayın. Belki bedenen bir yıkım yaşamazsınız kendinize çok yüklendiğinizde fakat zihninizin ilk yıkımlarını başlatan da siz olacaksınız bu gidişle. benim tek isteğim bunları da göz ardı etmeyin. Sağlıcakla ve zinde kalın 🙂
Umarım yazımı beğenmişsinizdir.