İmaj: bir kişinin diğer kişi üzerinde bırakmış olduğu izlenimdir. Kim olduğunuzun, davranışlarınızın, dış görünüşünüzün ve eylemlerinizin fiziksel temsil halidir. Herkes bilinçli olarak veya bilinçsiz olarak imaj üretir. İmaj yönetimi, itibar saygınlık, güven gibi birçok kavramın temel fikre sahip bir zeminde buluşmasıdır.
Kişisel imaj: Kişisel İmaj Nedir? Kişisel imaj, giyiminiz, davranışlarınız, konuşma beceriniz, görgü ve nezaket kurallarını uygulayışınız ile bütün olarak değer bulan toplum tarafından algılanma biçiminizdir. Kişisel imaj; kim olduğunuzu, ne yaptığınızı, işinizde ne kadar başarılı olduğunuzu anlatmaya yarar. Üç öğenin birleşimi sonucunda ortaya çıkar. Bunlar; öz imaj, istenilen imaj ve algılanan imajdır. Tabi burada en önemli olanı ise algılanan imajdır. Başkalarının bizim ne olduğumuzu “düşündüğü” ile ilgilidir. Cenazelerde sorulan “Merhumu nasıl bilirdiniz?” suali, algılanan imajı, başkalarınca ne türlü bilindiğimizi algılamaya yöneliktir. Bir kişinin algılanan imajı ile gerçek tip arasındaki ayrımın çok olması, o şahsa yönelik, çelişki hissinden sahtekârlık duygusuna kadar çok fazla negatif duygular elverir .
→ hayatımızda “ilk izlenim” denen bir kavram vardır. Bu kavramı açmak gerekirse; insanların %50 – %60 ını dış görünüş oluşturur. Bir kişinin Dışardan bakıldığında, veya ilk tanışma esnasında yüzü, hele ki kılık kıyafeti, aksesuarları pahalı ve gösterişli ise o kişiye yönelik o andaki izlenim tamamen dış görünüşe yönelik olur. Ve algılanan imaj kıyafete göre olur. Fakat o kişiyi tanıdıkça, zaman geçirdikçe nasıl bir insan olduğunun farkına vardığınız zaman iş işten çoktan geçmiş olabilir. Hayatınız mahvolmuş olabilir. Kişi karakterini ortaya koymuştur ve pişmanlıklarla, keşkelerle hayatınıza devam etmek zorunda kalabilirsiniz…
* Peki, bir de asıl bakmamız gereken pencereden bakalım …
→ Hayatımıza giren insanların, veya dışarda karşılaştığımız insanların giyimi, dış görünüşü standartların altında olabilir. Onların bize verdiği imaj aslında bellidir. Dış görünümlerinden dolayı onların bilgisiz, kendini geliştirmemiş, ve bize fayda sağlamayacaklarını düşünürüz. Örnek vermek gerekirse; bir işletmeye bir personel alımı yapılacak diyelim. Ve alınan personel de bu kriterlerde bir personel. Oradaki çalışan arkadaşların onu gördüğü anda ilk izlenimi hemen saydığımız özelliklerdeki gibi olur. Fakat o kişinin aslında onlardan ne kadar üstün ve bir o kadar da bilgili olduğu onun çalışma stili, konuşma üslubu, karakteri ve azmi, zamanla herkes tarafından bilindikçe asıl algı o zaman değişecektir. O kişiyi kıyafetiyle ve dış gürünüşüyle değil, karakteri ve duruşuyla karşılamaları gerektiğinin farkına varırlar. Dış görünüş sadece kişinin kendine gösterdiği özendir. Fakat kişinin kendine gösterdiği özenden farklı olarak asıl kendisinde oluşturması kereken şeyin “Karakter” olması gerektiğini düşünüyorum. çünkü; Bir insanı etkilemek dış görünüşün görevidir fakat etki altında bırakmak karakter meselesidir.