Güneş, diğer ülkelere umut olmak için ufukta ağır ağır geri çekilirken geride bıraktığı ülkede yerini Ay’a bırakıyordu. Bir ikindi üzeri buğday başaklarının üzerine usul usul ışığını son kez bırakarak ertesi güne kadar vedalaşmışlardı. Başaklar bu durumdan habersiz başlarını eğmiş sabaha kadar öylece kalarak gün ışığını görür görmez tekrardan canlanmışlardı. Gün gelmiş yağmur ertesi olgunlaşan başaklar hasat edilmeye başlanmış. Kimi Buğday başakları hasat edilmiş kimisi hasat edilmenin heyecanına gebe imiş. Hasat olunan başaklar sevinçle öğütülmeye giderken geride bıraktıkları gövdeleri ile de kuşlar , koyunlar , keçiler , börtü böcekler nasiplenmişler. Bir de ekinlerin üzerinde siyah şapkalı, şalvarlı, çizgili gömlekli yaşlıca bir adam, güttüğü koyunları seyretmekteydi. Ekinlerinin hasat edilmesi , güttüğü koyunların beslenmesi sevinciyle dolu idi adam.. kısa süreli bir gülümsemekten alıkoyamayan adam, huzur içinde ellerini göğe kaldırarak her nimete şükür etti.
Başak
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum