Gece mavisi
Yıldızlı göğün koynunda
Uzanırdım is kokan kaldırımlara.
Yorgana sarılır gibi sarılırdım
Gecenin kaskatı kesilmiş karanlığına.
Isıtır diye iç geçirirdim,
Buz gibi
Üzerime çökmüş
Karanlığın ıssızlığını.
Ve
Gecenin karanlığına nokta
Koyan yıldızı seyre dalardım.
Düşler kurardım
Buram buram yalnızlık kokan
Kaldırımı soğuk karanlık sokaklarda
Gece mavisi gökyüzünde
Parıldayan o yıldız,
Geceyi ısıtan güneşti
Soğuk ve üşüyen düşlerimde.
Ve Damla damla donup kalan umutlarımda.
Nefesim sıcaktı
Sıcaklığıyla ısıtır sokaktaki soğukluğu,
Diye düşledim.
Bir başka umut daha beliriyordu
Sefalet kokan, donuk sokaklarda.
Yok oysaki;
Yalnızlık kokan
Ne sokaklardı ne de soğuk kaldırımlar
Bak;
Köşe başlarında Geceyi aydınlatırdı
Üç beş tinerci çocuk
Tenekede yaktıkları ateşle.
Yalnız olan kaskatı kesilmiş
Sefil sokaklar olamazdı.
Oysaki yalnızlık kokan
Kaldırımlara yoldaş olmuş
Ben olabilirdim.
Evet
Gecenin mavisinde ölümün kırmızını bekleyen
Bendim.
İçine karanlığı çekmiş
Son nefesinde son maviyi
Bırakmayı bekleyen.
Evet!
yalnızlığın lügatteki tanımı bendim.