5.Gün (akşam yayını) Şansızlık bu artık!

Aaahh! Ciddiyim yeter artık. Neden bu beş gündür tüm şeyler beni buluyor? Az önce serçe parmağımı sakatladım. Sandalyeden kalkmak isterken sandalyeden destek almak istedim ama serçe parmağım altımda kaldı!

Gerçi bu biraz benim sakarlığımda olabilir ama sadece serçe parmağımı sakatlamadım ki! Belkide her günüm böyledi ama blog yazana kadar fark etmemiştim. İlk öncelikle Yıl:2070 i bitiremedim çünkü babam bilgisayarımda oyun oynamak istedi. O oyunu bırakınca ben de biraz oyun onamak istedim am bir türlü açılmadı. Sonra blog yazmanın vaktini geldiğine karar verdim. Kapıyı kapatacaktım bu yüzden kedimi almak istedim. Kedimi almak için kalkarken parmağım sakatlandı işte.

Sanki serçe parmağıma iğne saplıyorlar gibi sızlıyor ama yapabileceğim bir şey yok. Neyseki kırılmadı çünkü herhangi bir yerinin alçıya alınması aşırı kötü bir şey. Daha bu haziran tatirevallinin üstüne düşüp kolumu çatlattım. İki hafta bir şey yazamadım.

Kolum alçıdayken güçsüzleşti ama neyse ki geri eski haline döndü. Sadece ağır bir şey taşırken bileğim çatırdıyor ama canım yanmıyor. Bizim üstümüzdeki benden küçük kıza daha da yazık oldu çünkü onun kolu da benle beraber kırıldı ama onun kolu iki ay alçıda kaldı ve ameliyata girdi. Daha sekiz yaşında galiba. Açıkçası ona üzüldüm ama onun koluda eski haline döndü.

Sabah yayınından beri başıma iyi denebilecek bir şey gelmedi. Normaldi ve artık pazarı bekliyorum. Bu gün bu blogtan sonra daha fazla yazmayacağım. Umarım pazar günü daha verimli geçer. Bu gün toplam üç saat falan yazdık çünkü canlı dersler, babamın oyun oynaması derken baya vakit kaybettik.

Sanırım bu günlük bu kadar…

Benim Yazarlığım
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Anı Yaşamak
Sonraki
öylesine

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.