Mesleğe uzun yıllar emek veren bir arkadaşım, Ayşegül Bekar, “Nereye bakarsan, oraya gidersin!” derdi. Şüphesiz bu belirsizlik döneminde hedef koymak ve değişimi yönetmek önemini daha da arttıyor.
Uzun yıllar sektörde yaptığım çalışmalardan, verdiğim eğitimlerden ve ulusal, uluslararası arenada konuştuğum asistan dostlarımdan edindiğim bilgi, tecrübe ve birikimlerim, vizyon sahibi, nereye baktığını bilen ve hedefine ulaşmak için harekete geçen lider asistanların, değişimi daha iyi yönetebildikleri yönünde. İçinizdeki lider potansiyeli kucaklamak, hedeflerinizi ve planlarınızı belirlemek için kendinize şu soruları sormanız ve cevap vermeniz yeterli.
- Şu anda neredeyim?
- Nereye bakıyorum, hedefim ne?
- Gitmek istediğim yöne doğru başımı çevirebilmen için neye/nelere ihtiyacım var?
- Bu yolda karşıma çıkabilecek engeller neler? Korkularım? Sorumlu hissettiğim şeyler..
- Bu engelleri nasıl aşabilirim?
- Hedefe ulaşmak için kısa ve uzun süreli aksiyon planım ne?
Dürüstçe bu sorulara cevap vermek aynaya bakmak gibi birşey, gördüklerimiz hoşumuza gitmeyebilir, fakat resmi düzeltmek de cesaretle engellerimizin ve korkularımızın üzerine yürümemizle mümkün olacaktır. Chruchill dediği gibi “Başarı son değildir, başarısızlık da ölümcül değildir. Önemli olan şey devam etme cesaretidir.”
“Yeni normale” adapte olmak, değişimi yönetmekle mümkün olabilir. Lider yönetici asistanının değişimi yönetmek için alet kutusunda taşıması gereken üç özelliği var.
- Görünür ol – Hepimiz “Şeytan Marka Giyer” filmini seyretmişizdir. Filmin bu kadar sevimesinin nedeni, usta oyuncuların muhteşem performası dışında, Andrea’nın görünür olmak ve işe kabul edildiği ilk günden itibaren kendisine “Emily” diyen patronuna, Andrea olduğunu göstermek için kendisine verilen görevlerin büyük bir kıvraklık ve mücadele ile üstesinden gelmesi olabilir. Başarılarınız sizin tüm ağırlığınızla çalıştığınız yönetici ve şirketin hedefleri için değerli, onları göstermekten ve taçlandırmaktan çekinmeyin.
- Konuş – Artık söyleneni yapan, sormadıkca fikrini söylemeyen yönetici asistanı profili geçmişte kaldı. İş akışı içinde büyük resme odaklanan yöneticiye görüşlerimizi, önerilerimizi, fikirlerimizi ve onun farkedemediği önemli bir detayı söyleyebiliriz. Emin olun başarızlık konuştuklarımız değil konuşmayıp yutkunduğumuz binlerce yaratıcı görüşümüzü yok saymamızdan kaynaklanacaktır.
- Pes etme – Asla vazgeçme. Bir toz kalktı ve hedefi görmekte zorlanıyoruz. Motivasyonu ayakta tutmak zor, öyle ki şirket, yönetici yani motivasyon kaynağı olabilecek herşey bu toz duman arasında kayboldu. İşte bir kara delik.
Hemen hemen hiçbir şey planlandığı gibi sonuçlanmaz. Koşullar normal bile olsa, hedefe giden yolda irili ufaklı engellerle karşılaşabiliriz. Hedefi görmememiz orada bir hedef olmadığı anlamına gelmiyor. Engelleri anlayarak, çözüm bularak, esnek bir şekilde yeniden hedefleri tanımlayarak ilerlemek mümkün. Bazen varmak istediğiniz yerlere varamayacaksınız ya da sonuçlar sizin için başarılı olmayacak. Pes etmeden yola devam etmek ilerlemek demek.
Menekşe Ahbab