9 Mart 2020 yılı nur topu gibi yeni bir partimiz oldu. Demokrasi ve Atılım Partisi. Dile kolay 20 yıllık hakim iktidarı koltuğundan etmek,Türkiye’ye yeni bir kan,vizyon ve enerji getirmek için kuruldu bu parti. Peki korona ile zor geçen bu 9 aylık süreçte Ali Babacan ve partisi neler yaptı. Halkın ne kadar gözüne girebildi ? Ne kadar aşama kaydetti? Gelin bunları değerlendirelim.
Ali Babacan hayatımıza asıl olarak 2001 yılında girdi. Ticaret ile uğraşan milli geliri yüksek olan bir aileden gelen Babacan, başarılarla dolu eğitim hayatından sonra mühendis oldu. Meslek hayatına girerken, o yıl kurulacak ve 20 yıl boyunca iktidar olacak Adalet ve Kalkınma Partisi kuruculuk teklifi yaptı. Genç yaşına ve siyasete mesafeli duruşuna rağmen böyle büyük bir teklifi kabul etti. Partinin yükselişi ile beraber kendisi de yükselen Babacan kısa sürede ekonomi bakanlığı,Başbakan yardımcılığı gibi görevlere getirildi. Çok hikayeler var Babacan’ın siyasi hayatında ama her zaman teknokrat olan, siyasi çekişmelerden kaçınan ve özellikle kin ve nefret dilinden kaçınan bir siyasetçi olarak anıldı. Türkiye’nin en büyük büyüme dönemin de,Gsyh nin en çok yükseldiği yıllarında ekonomi bakanlığını yaptı. Çok uzun yıllar iktidar olan ve sosyoloji de hakim parti olarak anılan parti türlerinde yıllar geçtikçe adamcılığın ve hizipçiliğin arttığını biliyoruz. Bunlardan rahatsız olan ve her zaman kral çıplak demeyi tercih eden Ali Babacan 2015 yılında iktidar partisinden istifa etti. Türkiye’nin yeni bir vizyon,misyon ve heyecana ihtiyacı olduğu düşüncesinde olan Babacan 5 yıllık hazırlığın ardından hayallerini gerçekleştirmek için bir adım attı. Deva Partisi kuruldu.
Halkın gözünde Ali Babacan ve Deva Partisi dönemi:
Yeni bir Türkiye ideali ile yollara çıkan Ali Babacan, birçok engel ile karşılaştı henüz yolun başında. Mart ayında partiyi kurduktan sonra koronavirüsün yoğun bir şekilde ülkeyi sarması sonucu parti teşkilatlanması vakit kaybetti. Üstüne bu zorlu dönemde siyasi partilerden daha çok halkın hastalık ile gündemini doldurması, Babacan’ın partisinin tanınırlık oranını düşürdü. Bunların üstüne ailecek koronaya yakalandı Babacan. Bu zorlu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmayı başardılar. Ekim ayında yoğun bir şekilde parti tanıtımları reel olarak başladı. Korona dönemin de sanal ortamdan yapılan reklam çalışmaları yerini ana akım medyanın bile ekrana taşıyacağı kongre konuşmalarına bıraktı. Zaten iktidar veya muhalefet taraftarları farketmeksizin herkesin aklında efendi,bilgili,vizyonlu ve başarılı kişiliğiyle kalan Ali Babacan, kongre ve toplantılar ile basamakları hızlı bir şekilde çıkmaya devam etti. Peki bu sürede halkın gözünde bir siyasi parti ve iktidar adayı olarak nasıl bir irtiba bıraktı? Yaptığımız araştırmalara göre Babacan’ın artıları:
+Genç ve dinamik olması halk tarafından süregelen bir beğenisi Babacan’ın. Halk artık yıllardır olan bu kokuşmuş tükenmiş Türk siyasetinden bıkmış durumda. İktidar ve muhalefet adeta yıllardır ilkokul çocuğu gibi birbirlerini eleştiriyolar. Türkiye gibi iktidarların milli irade ile çok sık değiştiği bir ülkede 20 yıldır aynı iktidarın olması ve bunu değiştirebilecek bir muhalefetin olmaması çok can sıkıyor. İşte Babacan halkın belli kısmının gözünde bu klasik nefret ve kin dili siyasetine son verecek, ülkeye yeni bir enerji ve hırs katabilecek bir lider. 9 ay da bunu aşılamayı başardı. Bu artı yönü.
+Babacan ideolojik bir siyasetten gelmiyor. Yani ne kadar iktidar partisi bünyesinden gelse de hiçbir zaman kitleleri kutuplaştıran veya taraf olan bir siyasetçi olmadı. Teknokrat ve uzman kişiliği sayesinde , radikal bir ideolojiyi savunmak yerine değişken Türk sosyolojisine hakim görüşleri vardı hep . Gençleri de tatlı dili ve doğru siyasi politikaları ile yanına çekmeyi başarabilen bir lider oldu 9 ayda Babacan. Bu bir diğer + özelliği.
+ Bir diğer pozitif özelliği her kesime hitap edebilmesi. En radikal sol veya sağ görüşlerin bile siyasi eleştiri yaparken çekindiği bir isim oldu 9 ayda Babacan. Bütün taraflardan da oy alabilecek olması Babacan’ı günümüzün aranan siyasi liderleri haline getiriyor. Olası bir erken seçimde her kesime olan hitabı sayesinde muhalefetin ortak çatı adayı bile olabilir.
Sayın Babacan çok sayıda pozitif özelliğe sahip. Türkiye’nin gelecekteki hakim lider profiline kısa sürede girmeyi başardı. Ama bu sürede bazı eksiklikleri de yok değil. Gelin biraz onlardan bahsedelim :
-Babacan,Türk siyasi tarihi geleneğine aykırı politikaları olan bir siyasetçi. Kin ve nefret dilinden kesinlikle icap etmiyor. Ama bu bazı anlarda eksiklik ve maalesef eziklik olarak görülebiliyor halk tarafından. Daha sert tavırları olan,daha katı eleştiriler yapan ve gerektiğinde siyasi raconlardan kaçınmayan liderlerin Türkiye’de daha çok iş yaptığını biliyoruz. Bu yüzden Babacan’ın oyunu kuralına göre oynaması onun için daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
-Diğer eksi özelliği ana akım medya da hakim olarak görülmemesi. Halkın başından ayrılmadığı haber kanallarında maalesef Babacan ve partisinin görüntüleri oldukça az. Evet yeni dijital sistemde sosyal medya kanallarını kullanmak ve oralardan siyasi politikalar üretmek için önemli. Ama biliyoruz ki özellikle orta yaş ve üstü kesim oy vereceği zaman adayın ekran başında ki performansına ve vaatlerine bakıyor. Bu yüzden Babacan’ın daha çok televizyon medyası içinde yer almasını tavsiye ediyoruz.
Bakalım Sayın Ali Babacan eski lideri, şimdi ise en büyük siyasi rakibi Erdoğan’ı geçebilecek mi? Koltuğundan edebilecek mi? Sayın Cumhurbaşkanına göre bunun ihtimali yok. Ama Babacan’da diyor ki:
Yürü be hızır paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
Gün gelir o da devrilir…
Evet eski bakanlardan, şimdinin Demokrasi ve Atılım partisi lideri Sayın Ali Babacan’ı konuştuk. Tarafsız bir şekilde 9 aylık siyasi liderlik sürecini değerlendirdik. Artı ve eksik yönleri ile okuyuculara bilgi vermeye çalıştık. Görüşmek üzere, iyi okumalar efenim