Bir kere kesinlikle beklediğiniz gibi bir tarz değil. Aklınıza ilk gelen müzik grupları gibi zaten hiç değil.
Uzay yolu oryantel müziği yapan dünyaya açılmış ve değeri şimdilerde daha çok bilinmeye başlayan müzik grubudur.
Grubun kurucuları Murat Ertel, Levent Akman ve Emre Önel’dir. Elektronik müzik ile Türk Halk Müziği parçalarını kendilerine özgü melodilerle harmanlayarak bize sunan grup müzik aletlerini de yine halk müziği çalgıları ile yapıyor.
Baba Zula’nın kurucularından Ertel aynı zamanda Zen grubunun da kurucusudur. Ünlü grafik sanatçısı Mengü Ertel’in de oğludur aynı zamanda. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitiren Mengü Ertel, tiyatrolar için yaptığı dekorlarla, afişlerle tanınmış ve 1. İstanbul Festivali’nin afişini hazırlamıştır. Çok sayıda da ödülü vardır.
Yani demem o ki böyle bir babadan böyle de bir oğul…
Baba Zula’dan bahsederken Derviş Zaim’in 1996 yapımı Tabutta Röveşata filminden bahsetmeden geçmek olmaz. Çünkü film için grubun öncülü sayılabilecek olan Zen’den yeni müzikler istenmesiyle oluştu grup. Yani Murat Ertel’in söylemi bu yönde. Baba Zula ismi de bu projeyle birlikte seçildi.
İlk albüm olan Tabutta Rövaşata albümünde aynı filmden Ahmet Uğurlu, Tuncel Kurtiz ve Ayşen Aydemir’in de ses kayıtları bulunmaktadır.
Mayıs 2003’te yayımlanan Ruhani Oyun Havaları albümünde Kanadalı halk müziği şarkıcısı ve müzikolog Brenna MacCrimmon yer almış, albümün miksajını Neil Fraser (Mad Professor) yapmıştır.**
2004 yılında Roskilde Festivali’nde, Fransa’da Printemps de Bourges’de ve Berlin’de Şimdi/Now Festivali’nde konserler verdi. Altın Ayı ödülü alan Fatih Akın’ın yönetmenliğini yaptığı Crossing The Bridge – The Sound of Istanbul’nda grup üyelerinden bazıları rol aldı ve filmde grubun iki parçası kullanıldı. **
Yüksel Aksu’nun Dondurmam Gaymak için hazırlanan parçalardan oluşan albüm Nisan 2006’da yayımlandı. 2006 yılında grup Danimarka turnesi yaptı, Vooruit Festivali (Belçika), Arezzo Wave Festivali (İtalya) ve Bimhuis’te (Amsterdam) konser verdi. 2007’de Atina ve Stockholm konserlerini Marsilya’da düzenlenen bir müzik fuarı olan Babel Med ve Tokyo konserleri izledi. Baba Zula Venedik Bienali’nde Türk Pavyonu açılışını yaptı. 15 Eylül 2007’de altıncı albüm Kökler yayımlandı. Grubun konserlerinde yer bulan “İskender”, Neşet Ertaş’ın katkısı olan “Sevsem Öldürürler Sevmesem Öldürürler” ve Pir Sultan Abdal’ın sözleriyle bestelenmiş “Âşıkların Sözü Kalır” albümdeki parçalardan bazılarıdır.**
Teknik bilgilerin dışına çıkıp kişisel yorumlarıma geçecek olursam Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kurulmuş, özellikle yakın dönemde, en iyi ve en başarılı grupların başını çektiğini söyleyebilirim. Bir iki şarkısını dahi dinledikten sonra hiç bilmediğiniz bir şarkısını herhangi bir yerde duyduğunuz zaman ‘işte tam bir Baba Zula şarkısı’ dedirtecek kadar özgün ve kendine has bir müzik grubudur.
Bir kez, üzülerek belirtiyorum bir kez, konserlerine katılıp yakından da gözlemleyebildiğim kadarıyla sahne kostümleri enfes. Törensel ögelerden yararlanmakla beraber bu rengarenk kıyafetlerden başka bir şey üstlerinde sırıtırmış gibi düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Aynı zamanda Anadolu fikir ve görüşlerinin başını çeken alevi ve bektaşi inancından da etkilenen grup bu bağlamda evrensel müzik iradesine Anadolu fikrini de katmaktadır.
Baba Zulan’nın müziklerinin bu kadar lezzetli olmasının bir sebebi de grubun Türk müziğinin de barındırdığı şekilde doğaçlamaları daha fazla, geleneksel formlara daha yakın, şarkı odaklı bir anlayışa geçmiş olması söylenebilir.
Grubu daha fazla övmeyi bırakıp dinlemenizi umuyorum.
***Kaynak olarak Vikipedi sayfasını kullandım. Bu yüzden link bırakıyorum ki merak edip daha çok bakmak isteyen dostlarım zorlanmasın. 🙂
https://tr.wikipedia.org/wiki/Baba_Zula
Merak edenler için bahsi geçen filmin linki de ektedir 🙂