İnsan, hayatında bazı kötü süreçlerden geçer. O anki hissettiğin duygular adeta bir hastalık gibi üstünde gezinir. İşte o anlardan bir kurtuluş yolu olarak umut yeşertiriz içimizde. Bu durumu en iyi özetleyen bir cümle bırakıyorum ” Gecenin en karanlık ânı şafak sökmeden az önceki andır”
Ne kadar kötü günler geçirsekte ne kadar en dibi görsekte Güneşin doğacağını asla unutmamak gerekir. Yeter ki içimizdeki umut ölmesin. Umuda ihtiyacımız var en karanlık anlarda dahi onu korumaya, onu yaşatmaya , büyütmeye, paylaşmaya… Bir şeyler için çaba gösteriyoruz hayatımızı belki ona adıyoruz. O ilerleyişte bir takım aksilikler olabiliyor. İşte asıl oradaki tutum çok değerli. O sıkıntıyı gidermek için yine aynı direnci gösterebilecekmiyiz, pes mi edeceğiz. Kitapta şöyle diyor: Eğer burada durup daha ileri gidemeyeceksek , niçin bu noktaya geldik ? Pes etmek acizlerin işidir sevgili okur . Her daim yüreğimizdeki umudu yeşertmek için çaba gösterelim.Allah, insanların acı çekmesin istemez bir çıkış yolu elbet vardır. Biz yeter ki bakışımızı Göğe çevirelim. Her karanlığın ardından aydınlık ,Her Gecenin ardından Güneş doğar. Vesselam