Her sabah yataktan kalktığımızda günümüzün güzel geçmesi için kendimize temennide bulunuruz. Ve bazen bunun tam aksi de gerçekleşebilir. Yapılan araştırmalara göre : insanın tutkuları, günlük yaşam yolculuğunda çok etkili.
Günümüzün, nasıl geçeceğini belirleyen en önemli etken sahip olduğumuz tutkularımız. Eğer ki ileri düzeydpeyse ; yani “aşk “seviyesine dönüşmüşse ;bunun hem olumlu hem de olumuz tarafları olabiliyor. Tıpkı aşk gibi
Tutkularımıza aşık olduğumuzda yaşama sevinci doğar içimize; günümüzün nasıl geçtiğini bile farkında olmayız. Kendi kendimize hemen de gün bitti deriz. Çünkü zaman bizim için güzel geçmiştir.Ve günün sonunda başımızı yastığa koyduğumuzda rahat bir uyku bize ödül gibi gelir.
Peki ya aşk bu kadar güzelse bunun nasıl olumsuz yanları ne olabilir ki sözünü sizden duyar gibiyim.
Şöyle :Aşka dönüşen tutkularımız aslında bizim seçimlerimizi belirliyor. Bazen o kadar seçimlerimizi etkiliyor ki davranışlarımız otomasyona dönüşebiliyor. Nasıl ki bir hayvanı düşünün ,anne karnında doğar doğmaz hemen yürüyebilme becerisine sahip olabiliyorsa ; tıpkı bunun gibi aldığımız kararlar da bu duruma dönüşebiliyor.
Bir nevi aşk ,düşünceği ortadan kaldıran bir objeye dönüşebiliyor. Gören gözlerimizi kör edebiliyor. Hayatta tutkulu aşka dönüşen isteklerimiz bizi belki de olduğumuzdan farklı biri haline getirebilir. O yüzden yaşam içerisinde düşüncelerimizi aktif hale getirebilmeli ve seçimlerimizi çeşitlendirmeliyiz.
Eğer bu şekilde olmazsa. İnsanın aşkın öteki yüzüyle savaşı hayatta olduğu sürece devam edecektir