Bir yerde okudum. Bir onkolog kanser olan annesini fitoterapi uzmanı doktora götürmüş ve oksijeni bol bir yere taşınmışlar. Vitaminlere ve beslenmeye yönelik değişiklikler yapmışlar hayatlarında.
Üç ay ömür biçilen böbrek kanseri bir mucit tanıyorum. Bitkisel destekler sayesinde 7 senedir hayatta ve kemoterapi almadan, iyileşmiş. Belki kemoterapi alsaydı 3 ay içinde ölmüş olacaktı ama yedi senedir yaşıyor adamcağız ve çok da sağlıklı.
Kanser ilaçları öldürüyor denebilir mi? İlaçların içeriklerini sadece okuduğum yazılardan öğrenmeye çalışıyorum ama sizlere bu kadar tıbbi anlatımlar yapamayacağıma göre kendi anladığım şekilde anlatmaya çalışayım.
Kemoterapi ve aldığınız ışınlar kanserli hücreden çok, sizi öldürüyor. Çünkü kan değerleriniz bozuluyor. Bağışıklığınız çöküyor. Bana da kemoterapi aldığım zamanlarda bitkisel destek kullanmamam söylenmişti ama ben onkologlarımı dinlemeyip, destek aldım. Kan değerlerimde hiç sorun yaşamadım. Çoğu kişiden daha az yan etkiler yaşadım. “Yeme” dedikleri şeyleri kemoterapiden birkaç hafta ya da birkaç gün sonra yedim. Sadece unlu ve şekerli gıdaları hemen hemen hiç denecek kadar az yedim. Halen de abartmamaya çalışıyorum. Benim kan değerlerim aldığım bitkisel desteklerden dolayı düşmedi. Sigara ve alkol da kullanmamış biri olduğum için kanseri yenebildim. Yeniden metastas yapmaz, diye bir şey yok tabi. Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz her yerde, her şeyde kanser yapacak nedenler var. Her hafta kan değerlerimi kontrol ettirip, hangi vitaminimin değeri düşmüş, hangi değerler ne aşamada diye takip etmiyorum. Selenyum seviyem neymiş, magnezyum seviyem ne durumda diye takip edemem. Şeker ya da tansiyon ölçtürmek gibi bir durum değil ki bu. Hep diyorlar “b12 vitamini alın.”, “ C ve D vitaminleri önemli.” “ B12 vitamininin emilmesi için selenyum lazım.” “B12 yüksek olursa kanser metastas yaparmış.”
Hepimiz fitoterapist olacağız bu gidişle! Selenyumu nasıl alalım? B12 vitamini hap olarak mı alalım? Hangi gıdada ne vardır? Ne yiyip- ne içmeliyiz? Yediklerimiz ne kadar sağlıklı? Aldığımız hapların içinde o vitaminin oranı ne kadar? Ya fazla geliyorsa? Kan değerleriniz ne oldu acaba? Biraz daha vitamin almaz mıydınız? Hangisinden? Kalp krizi geçirmemek mi için beslenmenize dikkat ediyorsunuz? Kanser olmamak için mi? ya da kanseriniz tekrarlamasın diye? Veya tansiyon- şeker hastası mısınız? Corona olmamak için ne yeniyor?
Ben de bir onkoloğa sormuştum. Galiba bana kemoterapi veren özel hastanedeki profesör doktoruma sordum. “Siz de kanser olsanız kemoterapi alır mısınız?” diye. Net bir cevap vermedi. “Alırım tabi” gibilerinden soruyu geçiştiren, mırın kırın söylenmiş bir yanıt verdi ve söz başka yere yöneldi. Aslında onkologlar bile kemoterapi almak istemiyor.
Kardeşimin işyerinde anlatılmış. Bir doktor hanımın annesi de mide kanseriymiş. Doktor kızı annesi için her şeyi denemiş. Kemoterapi, radyoterapi, imminoterapi, fitoterapi… Hayır. Hiç biri faydalı olmamış. Kadıncağız midesinden ağrı çekerek, yattığı yatağın çarşaflarını acıyla parçalayarak ölüme gitmiş. Yani ne yol denerseniz deneyin, bazen bir hastayı kurtarmak modern tıp ile mümkün olmuyor. Kanseri iyi eden bir çözüm yok. Televizyonda kanser alanında konuşmalar yapan ünlü bir doktorun da dediği gibi “Biz bunları sayıp, kanser yapabileceğini söylüyoruz ama aslında bunlar çok küçük bir yüzde. Kanserin gerçek nedeni belli değil. Belli olmayınca da çare bulunmuyor. Neden olduğu belirlenemeyen hastalığa nasıl çare bulunur?”
Ben yine aynı şeyi savunuyorum. “Kemoterapi öldürüyor. Kanser değil.” Bu konuda yazmaya devam edeceğim.