Merhabalar
Sevil Ben,
Neden burdayım öncelikle kısaca bundan bahsetmek isterim.
Yazımın başlığındanda anlaşılacağı üzere ben hayatı,hayatın akışını ve kendimi kırkbeş yaşıma üç ay kala farkettim.
Her insanın bir hayat hikayesi var.
Kimi insan bu hikayeyi farkında olarak,kimi insanda farkında olmadan yaşıyor.
Kendi adıma söylemem gerekirse kırk beş yaşıma kadar farkında olmadan bir hayat yaşamışım.
Aile,toplum,eğitim,gelenek ve görenekler,ataerkil bi cofrafya da doğmuş olmak gibi hepsi bize öğretilen yanlış kalıplar çerçevesinde yaşantımızı etkileyen faktörler.
Şimdi hiçbirinizin yaşamını ve yaşam tarzını bilmem mümkün değil,ancak bildiğim tek birşey var.Her insanın iki dünyası olduğu,
1-Dışarıdan bakıldığında görünen sen
2-İç dünyanda yaşadığın sen
Genelde içimizdeki beni pek tanımayız,çokda ilgilenmeyiz aslında.
Dıştan görünen beni daha güzel,daha bakımlı,daha sevilir yapmak için uğraşırız,çünkü diğer insanların bizim için ne düşündüğü çok önemlidir.Onlar tarafından ilgi görmek,sevilmek,takdir edilmek cok çok önemlidir.Sevilmezsek yalnız kalmaktan korkarız.Genel olarak baktığımızda zaten birçoğumuz kalabalıklar içinde yine yalnızız.
Örneğin;Okula,işe yada arkadaşlarınızla buluşmaya gidersiniz.O gün aslında moraliniz çok bozuktur.Karşınızdaki size nasılsın diye sorar,sizde iyiyim dersiniz.Ama biri çıkıpta gözlerinize bakıp,hayır iyi görünmüyorsun hadi anlat neyin var,nasıl yardımcı olabilirim demez.Çünkü oda bilmiyor,önce kendini sonra diğer insanları sevmeyi…
Böyle yetiştirildik,yetiştiriliyoruz.Çocukluğumuzda aıleyi rol model alıyoruz ve malesef biçok aile çocuk yetiştirmenin ne kadar büyük bi sorumluluk olduğunun bilincinde değil.Hal böyle oluncada sevmeyi ve sevilmeyi bilmeyen bireyler olarak yaşama devam ediyoruz.
Bizler insanız;duygularımız ve beynimiz var.Birer robot değiliz.
Mutlu olmak için kendimizi keşfetmemiz gerekiyor.
Mutluluk dışarda değil içerde başlıyor…
Bununla ilgili paylaşımlarımı diğer yazılarımda aktarıcam.
Sevgiyle ve mutlu kalın