Peaky Blinders eminim herkesin bir defa duyduğu ama çoğu kişinin açıp izlemeye üşendiği bir dizi. Bende bu kısımdaydım. Ama üşenmedim açtım izledim.
Peaky Blinders, İngiltere’de eski zamanlarda bulunan bir suç çetesi aslında. Bu çete büyük bir aileden oluşuyor. Dört erkek bir kız kardeş, teyzeleri ile başlayan ekip kardeşler evlendikçe büyüyor. Suç çetesi dedik evet. Ancak bu bakış açısına göre değişir. At yarışlarında iddaa oynatmayla başlayan ekip git gide büyüyüp legal bir bayi halini alıyor. Ancak bunun yanında siyasete de atılan grup lideri Thomas Shelby izleyen herkesi kendine hayran bırakıyor. Kendi kasabaları için savaşan bu çete aslında binevi adaleti kendileri sağlıyor. Her daim bir gerginlik bulunan dizide her karakter ayrı hayran kitlesi bulunduruyor. En büyük kardeş olan Arthur biraz fazla öfkeli bir aile bireyi. Genelde onu hep yanlış kararlar alırken görüyoruz. Bir küçük kardeş ve aynı zamanda grup lideri Thomas aslında tüm kararları veren ve herkesi yöneten kişi. Onun küçüğü John biraz daha matrak ama tüm ayak işlerine koşturan adamımız. En ufakları Finn ise abilerinin onu işlerden uzak tuttuğu ve hep en küçük aile üyesi olarak kalıcak karakterimiz. Bunun yanında bir de kız kardeşleri Ada var. O ise ilk başlarda gruptan ayrılıyor ve kendi hayatını kuruyor. Ama zamanla asla bu aileden ayrılamayacağını görüp onlara hep yardım ediyor. Teyzeleri Polly ise onlara göz kulak olan ancak duygularını her zaman mantığının önünde tutan biri. Bir de diziye sonradan katılan ancak en çok konuşulan kişilerden biri olan Polly’nin oğlu Michael var. İlk başlarda çok güven veren ve herkesin sempati duyduğu Michael, ilerledikçe grubun başına geçmek için çok dümenler döndürüyor. Bunların yanı sıra çok sayıda yan karakter barındıran dizi tamamen gerçek bir hikaye dayanıyor. Gerçekten eski zamanlarda Birmingham’da yaşayan bir çeteden esinlenilmiş. İşte böyle bir aile her günü farklı olay olan, hep ölümle burun buruna ama bir o kadar da karizma ile her işin üstesinden geliyor.
Bol bol kavga ve çatışma sahnesi içeren dizi çekimler ve sahneler olarak muhteşem bir kalitede. Toplam 5 sezon olan dizinin her sezonu 8 bölüm. Sezonlarının ilk birkaç bölümü sıkıcı olsa da ardından televizyon başından kalkmadan izletiyor kendini. Yarım bırakmak ise imkansız hale geliyor. Çünkü her bölüm bir bilinmezlikle bitiyor ve hiç durmadan diğer bölümü başlatmaya zorunlu bırakıyor insanı. Kesinlikle zaman ayırılması gereken bir dizi. Eminim pişman olmayacaksınız.