Ekonomi ilminin ortaya çıkış nedeni,insanoğlunun tatmini gereksinim ve ihtiyaçlarının sonsuz sayıda olmasına karşın bunları karşılayacak mal ve hizmetlerin üretiminde görev alan kaynakların kıt olmasıdır. Her toplum hangi ekonomik sistemi kabul etmiş olursa olsun (Liberal kapital ekonomi,Sosyalist ekonomi) kıtlık ile mücadelesinde bu 2 temel sorunu başarıyla çözmek zorundadır.Toplumda bu ana sorunlar çözülemez ise , işsizlik,fakirlik ve refah düşüklüğüne sebep olacağı gibi halkın çareyi başka partilerde araması sonucu siyasi istikrarsızlık da kaçınılmaz olacaktır.
Her toplum için çözüme kavuşturulması gereken ana sorunlar 2 başlık altında toplanmaktadır. Bunları inceleyelim :
-Tam kullanım sorunu
-Etkin kullanım sorunu
1-Tam Kullanım Sorunu
Kıtlıkla mücadele de her toplumun yapması gereken ilk şey elde ki tüm kaynakları üretime sokmaya hazır hale getirmektir. Ekonomilerin oldukça yüksek bir üretim düzeyine ulaştığı günümüzde,kıt kaynakların atıl kaldığı görülmektedir.Toprakların tamamı üretime sokulmamakta, yer altı ve yer üstünde ki doğal kaynaklar yeteri kadar işletilmemekte ve fabrikalar kapatılmaktadır. Bir ekonomide tüm faktörlerin üretime koşulmasına ‘Tam İstihdam ‘ denir. Eğer bir ekonomide üretim faktörleri çeşitli nedenler ile üretime sokulamıyorsa ‘Eksik İstihdam’ denmektedir. Tam kullanım kavramı toplumun refahını belirleyen önemli faktörlerden biridir. Eğer bir toplumda yeteri kadar istihdam alanı açılamıyorsa, doğal ve yapay kaynaklar üretime sokulamıyorsa ve fabrikalar kapanıp atıl olarak kalıyorsa o toplumda ekonomik anlamda bir buhramın olması kaçınılmazdır. Yeterli üretim koşulmaması sebebiyle istihdam alanları kapanmakta ,işsizlik artmakta ve toplumun refah seviyesi düşmektedir.Toplumlar ekonominin ana sorunlarından olan tam kullanım sorununu çözüp, eldeki kaynakları üretime sokmayı başarırsa işsizlik azalacak,istihdam artacak ve toplumun refah seviyesi yukarı doğru çıkacaktır.Böylelikle o ülkede ekonomik anlamda bir güven ortamı oluşacak ve siyasi bir istikrar söz konusu olacaktır.
2-Etkin Kullanım Sorunu
Kaynakların toplum gereksinimlerini karşılayacak şekilde üretime sokulması bir diğer ekonomik ana sorundur.Kıt kaynakları doğru ve etkin kullanmak için 3 temel soru vardır:
-Ne üretilecek,ne kadar üretilecek?
-Hangi yöntemlerle yönetilecek?
-Kimler için üretim yapılacak?
Bu 3 soruyu doğru bir biçimde yanıtlayan bütün ekonomik sistemler etkin kullanım sorununa çözüm bulurlar
A)Ne kadar üretilecek?
Hangi mal hizmetleri ne kadar üretme kararı vermek bir ekonomiyi etkin kullanmak için önemli bir faktördür.Her ekonomide çok sayıda çeşitli mal ve hizmetlerin üretilmesi söz konusu olduğu için bu soruyu yanıtlarken iyi düşünmek gerekir.Öncelik halkın acil gereksinimlerini kapsar.Toplumun sosyolojisine baktığımızda o gün ki konumu itibari ile hangi mal ve hizmet acil ihtiyaç taşıyorsa o mal hizmetin öncelikle üretilmesi esastır. Örnek vermek gerekirse , askeri anlamda mücadele de olan bir toplum için kurşun mu önceliklidir yoksa lüks hizmet malları mı ? Bu örnekte ki gibi toplumun ihtiyaçlarına yanıt verilerek hangi mal ve hizmetin üretileceği belirlenir.Peki bu mal ve hizmetten ne kadar üretilecektir? Kurşun örneğinden gidersek , tüm piyasa faktörlerini kurşuna yöneltmek yanlıştır.Halkın diğer gereksinimlerini karşılayacak üretim faktörlerine de ihtiyaç vardır.Ayrıca çok sayıda kurşun üretimine karşı , o kadar sayıda alıcı olmaması sonucu kurşunlar bir atıl olarak ziyan olacak ve üretim sonucunda zarar edilecektir.Kaynakları etkin kullanmakta ilk amaç doğru mal ve hizmeti bulmak ve toplumun gereksinimlerini karşılayacak sayıda üretmektir.
B)Hangi yöntemlerle yönetilecek?
Kıt kaynaklar ile hangi mal ve hizmetlerin ne kadar üretileceği sorusu cevaplandıktan sonra diğer önemli faktör hangi yöntemler ile üretilmesidir.Birinci çözülmesi gereken sorun üretimi liyakatli kişilerin yapmasıdır.Tarım alanında çiftçi,eğitim alanında öğretmen , tadilat alanında ev ustası gibi örnekler de gördüğümüz gibi alanında uzman kişilerin üretimde bulunması esas olandır.Üretimde 2 farklı üretim sistemi vardır. Daha çok emek,daha az kapital dediğimiz emek üretim teknolojisi ve tam tersi olan kapital üretim teknolojisi.Bunun seçimini dikkatli yapmak önemlidir.Örnek verecek olursak tarım işçi yoğunluğu yüksek olan az gelişmiş bir ülkede, tarım işlerini makineleşme ile yapıp kapital üretim teknolojisini kullanırsak büyük sıkıntılar doğurabilir. Emek arzı olan tarım işçilerin büyük çoğunluğu emeklerini sergileyecekleri bir alan kalmayacağı ve istihdam edilemeyecekleri için işsiz kalacaklardır.Bunun sonucunda refah seviyeleri düşecek ve o toplumda ekonomik bir istikrarsızlık yaşanacaktır. Bu yüzden kıt kaynaklar ile mal üretirken yöntem seçimi de o ekonomi için büyük bir önem taşımaktadır.
C)Kimler için üretilecek?
İlk 2 sorunu çözdükten sonra daha sosyal bir sorun ile karşı karşıyayız. Bu soru sonunda aslında kimlerin zengin,kimlerin fakir olacağı belli olacak ve eğer adil bir gelir dağılımı ortaya çıkmaz ise o toplumda hükümet için tehlike çanları çalacaktır.Bu soru sonunda geçmişten bu yana gelen ideolojik ekonomik sistemler doğmuştur.Eğer bir ekonomide bir taraf çok zengin bir taraf ise oldukça fakir ise , o ekonomi sadece zenginler için lüks mal üretimi yapmakta,fakirler için gereksinimlerini karşılayacakları zorunlu malları üretmektedir. Hangi ideolojik ekonomik yöntem kullanılırsa kullanılsın en büyük amaç halkın kıt kaynaklarla gereksinimlerini karşılayabilecek olmasıdır. Üretim artarsa gelişim artar,kaynaklar doğru ve etkin kullanılırsa işsizlik azalır, bütün kıt kaynaklar üretim faktörüne sokulursa istihdam alanı artar ve toplumların refah seviyesi yükselir.Bunların sonucunda ekonomik ve siyasal bir istikrar meydana gelir.
Bir ekonomi bir topluma hizmet ediyorsa onun kaçınması gereken tek bir durum vardır:
Bir kişiyi bile fakir yaparak,kitleleri zengin etmek…