Biz çalışanlar iş hayatımızın bir döneminde mobbinge maruz kalmış olduk/olabiliriz. Mobbing ya da bezdiri kelimesini internette araştırdığımızda karşımıza “Bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması. Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. En iyi ifade eden anlamıyla yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör” olarak çıkmaktadır. Kısaca psikolojik şiddet diyebiliriz. Çoğu insan mobbing deyince cinsel taciz zannedebiliyor. Oysa ki, cinsel taciz yanında sözlü aşağılamadan tutun da itibarsızlaştırma, unvan vermemek, sözünüzün sık sık kesilmeye çalışılması bile mobbing kapsamına girmektedir. Örneğin; bir kişi o iş yerinde 3 ve daha fazla yıl çalışıyor ve unvan verilmiyorsa,kendisinden sonra işe alınan ve hiçbir kurumsal şirket deneyimi olmayan bir çalışana unvan veriliyorsa, kişi başka birimlere sürekli destek amaçlı gönderilip duruyorsa, fikirlerine önem verilmiyorsa bunlar mobbinge/bezdiriye konudur.
Peki kim, niye yapar, derdi nedir? Bu soruların cevabı var elbette. Ama bunu kim önleyebilir sorusunun yanıtı kesin verilemiyor. Zaten çalışanlarda mobbing/bezdirinin anlamını bilmediklerinden kendilerine mobbing yapılıp, yapılmadığını çoğu kez anlamayabiliyor da. Çoğumuz çareyi en kolay yol olarak başka bir iş bulup gitmekte buluyor. Oysaki savaşıp, mobbing yapana dünyayı dar etsek belki bu saçmalıklarda son bulur mu diye de düşünüyorum.
Bu konuyla ilgili olarak bir avukatla görüştüklerimi ve öğrendiklerimi sizlere de aktarmak istiyorum:
Ülkemiz anayasasında “mobbing” kavram olarak girmediğinden çalıştığımız yerde yaşadığımız mobbing içeren bir hareket veya hareketler maalesef ki dava konusu olamıyor. Çünkü mahkemeler “Mobbing” kelimesini kabul etmiyor. Eğer bu kelime Türk Ceza Hukuku kapsamına alınsa cezalar ona göre şekillenecek ve ona göre de işverenler kendilerini ona göre düzeltebilecekler. Evet cinsel taciz ağır bir suç, ama kanıtlanabilirse. Bunun dışındaki tüm sıkıntılara şu an için davalara bakan İş Mahkemeleri suç olarak kabul etmiyor. Örneğin işyerinizde sözlü hakarete uğruyorsunuz. Evet bu da ispatladığınız sürece dava konusudur. Kısacası işyerinizde size yapılan kötü her türlü muameleyi ispat yüküyle sorumlu tutuluyorsunuz ve ispatlayabildiğiniz sürece dava konusudur. İş Mahkemeleri işçiden yana olmaları nedeniyle işçiden yana karar tabiki çıkıyor. Ancak, çıkan bu karar bir işverene çok ağır yaptırımlar yerine işe iade, makul ölçüde tazminat ödenmesi vb. gibi. Türk Ceza Kanununa göre Mobbing adli bir suçtur. Bu yüzden mobbing uygulayanlar için; Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmolunur” denmektedir.
Ancak, Türkiye’nin uluslararası yapmış olduğu ILO ve BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi olmak üzere 2 sözleşme ile çalışanın her türlü hakkının korunacağı, çalışanın çalışma hakkının güvence altına alınmak amacıyla çalışanlara yönelik her türlü sistematik olumsuz eylemi ya da açıkça negatif ve saldırgan davranışları önlemeye yönelik bilgilendirme, koruma ve önleme tedbirleri alacağı yönünde anlaşmalar yapılmıştır. Bu da ülkemizin mobbingi kabul ettiği ancak hukuk sistemine henüz girmediğini göstermektedir.
Biz çalışanlar hak ve hukukumuzu en iyi şekilde öğrenmek zorundayız. Bilgi güçtür.
Herkese kolay gelsin.