Selam. Bugün yine sürekli değişiyor ruh halim. Mutlu muyum, kaygılı mıyım, canım mı sıkkın, bulutların üstünde miyim, hiç bilmiyorum. Bir haftadır sürekli kitap okuyorum. İyi geldi. Biraz da olsa kafamdaki soru işaretlerini bana unutturdu. Okul, iş, ev derken sürekli kaygılı ve endişeli olduğumu fark ettim. sanırım bunda babamın rolü de çok fazla. her akşam aynı konuyu tekrar tekrar konuşuyoruz. Ders çalış kızım, KPSS az kaldı kızım, devlete hemen atan kızım, ders çalış, iş bul. haklılığı karşısında zaten sesimi çıkaramıyorum ama artık ders kitabı görmek istemiyorum. Çok bunaldım. Yahu herkes devlete atanmak zorunda mı? Her sınavı kazanmam şart mı? Bende başarısız olayım. Yok yapmak zorundayım. Ayaklarım üzerinde durmam şartmış. Elime altın bileziğimi takmam lazımmış. Bu neyin haklılığı beyefendi?
Bende fırsattan istifade eder gibi bir daha bu kadar kendime vakit ayıramam deyip sürekli kitap okuyor, kendimle ilgileniyorum. Hoşuma da gitmeye başladı. Arada bir ‘ben ne yapıyorum’ diye sorsam da şimdilik her şey yolunda gibi. Bazen olur olmaz hayaller kuruyorum. Hayal kurmak çok mutlu ediyor beni. Sanki o anda sadece hayalini kurduğum şeyleri yaşıyormuşum gibi kaptırıyorum kendimi. gözlerimi bir kapatıyorum Mısır’da, bir kapatıyorum okyanusun derinliklerindeyim. Bir bakıyorum çok sevilen kadın. Bir bakıyorum çok seven kadın olabiliyorum. Şu hayatta olmak isteyip olmadığım neresi var ise orada oluyorum. Bazen bir kara parçasında, bazen suyun derinliklerinde çokça bir gönülde mesken tutuyorum. Kendi dünyamda mutlu olsam da çoğu zaman gerçek bir şeyler arıyor ruhum. Hayal olmayan sadece müzik ile hatırlanmayan, hep orada duran…
Sanırım hep bir arayış içinde olacağım. Bulmak ümidi ile. Bu günlük bu kadar. sevgi ile kal…