Yaşadığınız kötü bir olaydan dolayı suçlandığınız oldu mu ? Bir şeyi yanlışlıkla yapıp pişman oldunuz mu ? Keşke dediniz mi hayatta? yeniden başlamak istediniz mi ? Hepimizin bu hayatta kırgınlıkları, kızgınlıkları, keşke dedikleri bir şey var. En çok yapmak isteyip de yapamadıklarımız, bir türlü cesaret edemediğimiz ve ya cesaret edebildiğimiz şeyler hayatımızın gidişatını değiştirmedi mi? Her insan bir hikayedir ve her insanın hayatı hassas ve bir o kadar da kırılgandır. Hiç tanımadığınız hayatınızda hiç bir önemi olmayan bir insan sizi bir sözüyle derbeder edebilir. Bir sözüyle bulutların üzerine çıkarabilir. Bizler de başka insanların tanımadığı o önemsiz insanlarken neden bir sözle insanların gönlünü hoş tutmak varken çevremize kırgınlıklar saçıyoruz? Kırılmışızdır belki, hem de en savunmasız anımızda. zihnimizin en çok şekillendirilmeye müsait olduğu bir zamanda belki de.
Bu yüzden belki de çocukluk çok önemlidir. bu yüzdendir belki her yaş aldığımızda tekrar tekrar çocuk olmak isteyişimiz. En olmadık yerde sızısını hissettiğimiz o garip şey belki de bizi hep pusuda avını bekleyen bir sırtlan gibi bekliyor, en olmadık dediğimiz zamanı kolluyordur belki. Ne garip değil mi? Bizler çocuk olmak isteyip, sadece çocuk olduğu için vazo kıran çocuğumuza bağırıyoruz. Çocuk konuşmaz, çocuk soru sormaz, çocuk hata yapamaz, çocuk ağlayamaz. Sizde sıralamak ister misiniz? Size ne diyordu büyükleriniz? Benim hiç unutamadığım bir şey var mesela. Dedem ‘bu yaşta bu kadar kitap okunmaz, deli olursun demişti’ gerçi bu sayılmıyor sanırım. Dedem haklı olabilir. Neyse konuyu dağıtmayalım. Çocuk diyorduk. En hassas yanımız. En çok kanayan yaramız ‘çocuk’.
Çocuğa sadece çocukmuş gibi davransak, karşımızda yetişkin varmış gibi anlamasını beklemesek, bir bilgenin bile yapmakta zorlanacağı erdemleri çocuktan beklemesek, zihinlerini kendi yozlaşmış küflenmiş fikirlerimizle doldurmasak, balık tutmayı değil bu hayattaki balıklar olduğumuzu nasıl av olmamamız gerektiğini anlatsak, ne kolay olurdu her şey. hem onlar için hem bizim için. Bizler yaptığımız yanlışlarda çocukluğumuzun kurbanı,kazançlarımızda ebeveynlerimizin başarısıyız. İyi insan olmalı. Çocuklarımıza iyi hayatlar bırakmalıyız. şimdinin dünyasında topluma kazandırılmamış sıkıntılı her ruh geçmişte çocuktu. Değişmek için belki de bizler değiştirmeliyiz. adım adım. Ağzımızdaki su bu ateşi söndürmeyecek olsa bile.