Sana sunulan bütün imkanlardan uzakta, sen ne istiyorsun ?
Sahip olduğun kuru kalabalıktan bağımsız, sen ne istiyorsun ?
Insan olduğunu unutturan on maddede mükemmel bir ruha sahip olma reçetelerini yırtıp, sen ne istiyorsun ?
Aklının hayır dediğine, kalbinin hadi oradan deyip küfürler saydırdığına dudakların neden olur diyor ?
Ne istediğini kendine hatırlatmak istemiyor sesin, kısık o yüzden… Oysa ruhun çoktan müziğin sesini duymuş, dans etse deli diyecek bedenin ona, ne olduğunu unutan bedenin aslında, kendini ağaç sanıyor, yerinden kımıldamıyor. Kök atmış sınırları olan bir bahçede. Bari çiçek açsa, onu da yapmıyor. Gerçek şu ki gölgesi de yetmiyor.
Daha parmaklarının karıştırıcağı çok kitap var, aklının düzelteceği çok yanlış, kalbinin en doğrusunu ben bilirim deyip yanılacağı çok hata var kadın…
Ne dersin, ait olmadığın bir bahçede çiçek açmak yerine, benliğine koştuğun bir toprağa giden yolda kurumayı göze almak daha zarif değil mi ?