Jeotermal Enerji
Yer kabuğunun bazı bölgelerinde yoğunlaşan sıcak su, buhar ve gazların oluşturduğu ve kaynağı ısı olan jeotermal enerjiden düşük maliyetli olması, çevreye zarar vermemesi ve enerji arz güvenliğine sağladığı katkılardan dolayı ülkelerin coğrafi yapılarına bağlı olarak yaygın bir şekilde faydalanılmaktadır.
Jeotermal enerjinin iklim koşullarından etkilenmemesi, rüzgar ve güneş gibi hava şartlarına bağımlı olan diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre bir avantaj olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanında temiz enerji üretimi noktasında fayda sağlayan jeotermal enerji sayesinde çevreye çok düşük miktarlarda karbon salınımı gerçekleşmektedir. Bu nedenlerden ötürü ülkelerin üzerinde ciddiyetle durduğu ve kullanılmasını teşvik ettikleri bir yenilenebilir enerji çeşididir. Küresel ölçekte jeotermal enerjiden elektrik üretim oranı yaklaşık yüzde 0,04 civarındadır. IEA’nın yaptığı tahminler doğrultusunda ise 2050 yılına gelindiğinde toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 3,5’i jeotermal enerjiden elde edilecektir. Bu rakamlar ışığında sahip olduğu avantajlara rağmen jeotermal enerjiye yeterince yatırım yapılmadığı ve faydalanma oranının düşük seviyelerde kaldığı söylenebilir.
2015 yılında 13,2 GW olan toplam jeotermal enerji kapasitesine yaklaşık 315 MW miktarında bir kapasite artırımı gerçekleşmiştir. Dünyada jeotermal enerji kapasitesi bakımından ilk sırada ABD yer alırken onu sırasıyla Filipinler, Endonezya ve Meksika takip etmektedir.
Tablo kaynak: GEA
21 Türkiye ise genel kapasite bakımından sekizinci sırada yer almakla birlikte 2015 yılında gerçekleşen kapasite artışı bakımından ise dünyada ilk sıradadır. Türkiye’nin bu kapasite artışı yukarıda bahsedilen 315 MW’lık artışın neredeyse yarısı kadardır. Türkiye’den sonra global ölçekte en fazla kapasite artışını sırasıyla ABD, Meksika ve Kenya gerçekleştirmiştir. Genel olarak sıcak su turizmi noktasında faydalanılan bu kaynak özellikle son dönemlerde gerçekleştirilen yatırımlar ile birlikte enerji üretiminde de kullanılmaya başlanmıştır.
Diğer yenilenebilir enerji çeşitleri kadar yaygın bir kullanım alanına sahip olmamasına rağmen özellikle iklim şartlarından etkilenmemesi nedeniyle sürekli bir kaynak olmasından dolayı, jeotermal enerji ülkelerin kullandıkları enerji çeşitleri arasındaki yerini almakta ve bu yeri giderek sağlamlaştırmaktadır.