Giden, arkasına dahi bakmadan gidiyor. Biz ise bıraktığı gibi kalıyoruz öyle. Günlerce, haftalarca, aylarca.. Başta çok acı geliyor. Dayanılmaz, katlanılmaz bir acı. Sonra hafifliyor ama asla tam olarak geçmiyor. Kalıcı bir hasar bırakıyor giden. Dokundukça, hatırladıkça can yakan türden bir hasar. Bir türlü iyileşmeyen, kaybolmayan, yok olmayan bir hasar.
Zamanla yokluğuna alışıyorsun aslında ama varlığını hep özlüyorsun. Her gece yastığa başını koyduğunda mutlaka hatırlatıyor sana kendini. Sağa dönüyorsun o, sola dönüyorsun o, gözünü kapatıyorsun o. Her yerde oluveriyor bir anda. Kaçamıyorsun ondan. Ne yaptığını düşünüyorsun, kimlerle olduğunu, kimi sevdiğini, şuan kimi düşündüğünü, mutlu olup olmadığını her şeyini merak ediyorsun ama bunların cevaplarını hiçbir zaman öğrenemiyorsun. Çok acı..
O gidiyor ama özlemi kalıyor, hasreti kalıyor. Eli elinde kalmasa da sıcaklığı hatırında kalıyor. Sevgisi gönlünde, ağırlığı yüreğinde kalıyor. Sesi kulaklarında, kokusu burnunda kalıyor. Giden kendi için gidiyor ama bize hep kalıyor..
Biz neden asla geri gelmeyecek gidenle gidemiyoruz?