“Baba” Deyip Geçme! Babalar Günü Geldi Yine!

Geldi yine gelen … Baba gibi babaların günü kutlu ve mutlu olsun cancağızım. 

Bir Mektup

Babam buğday tenli, uzun boylu ve yakışıklı bir adam. Sert yüz hatları, bembeyaz inci dişlerinin tamamını gösterdiği kocaman gülümsemesi ile birleşince, en değme Hollywood artistine taş çıkartır vallahi. O sert hatları seviyorum. Çünkü bana güven ve huzur veriyor. Annem de çok sevmiş olacak ki kapmış güzelim adamı. Aferin ona… Yoksa ben kimbilir hangi babanın kızı olarak gelecektim dünyaya? Aman, düşüncesi bile sıkıcı.  O benim babam, o benim dünyam…

Ha, mükemmel gülümser lakin sinirlendiğinde mümkünse yanında durmayın! Öyle her şeye de kızmaz canım. Bi’kere her konuda konuşabileceğim bir adamdır. ‘Çiçeğim’ diyerek sımsıkı sarıldığı zamanlar, onun sinir olduğum huylarını unutuveriyorum. E, ne de olsa o bir ‘baba’ ve ben de çocuğuyum. Her çocuk gibi benim de zaman zaman ebeveynime kızma hakkım var. ツ

Babacığım;

Erkek arkadaşlarımı sorguya çektiğinde, en sevdiğim çiçekli mini elbisemi giymeme izin vermediğinde, on sekiz’ime girmeden makyaj yapmama izin vermediğinde, yirmi bir’imi doldurmadan arabanı kullanmama izin vermediğinde, çok istediğim yurt dışı gezisine gitmeme izin vermediğinde, âşık olduğumu söylediğim adamla evlenmeme izin vermediğinde ne çok kızmıştım sana?!  Şimdiki aklımla değil tabii. Neyi onayladınsa ya da izin vermedinse, hepsi uzun vadede işime yaradı. Senin gibi doğru ve yerinde kararlar verebilmeye çalışıyorum bende şimdi.

Beni ‘ben’ yapan sana binlerce teşekkürler…

Biliyor musun, lisedeyken senin gençken çekildiğin vesikalık bir fotoğrafını taşırdım cüzdanımda ve herkese “Bakın, bu benim erkek arkadaşım, ne yakışıklı değil mi?” derdim? Evet, aptalca biliyorum ama ne yapayım? Gerçi bu yüzden pek kimse yaklaşamıyordu yanıma ve okulun en hoş delikanlısını da kaçırmıştım senin yüzünden! J 

Hazır itiraf satırlarındayken, bir şey daha söylemek istiyorum; Çalışma odanda itinayla ve keyifle yaptığın ahşap eşyaları gizli gizli karıştırırdım. Benim için yaptığın oyuncaklar ise şu an kendi evimin en baş köşesinde duruyor. Ne kadar zevkli ve yetenekliymişsin sen? ‘Heyt be… İşte benim babam’ diyorum baktıkça…

Sen beni her zaman ve koşulsuz sevdin. Her durumda ve ne yaparsam yapayım… Sen annemi, beni ve kardeşlerimi hep gülümsettin. Tamam, arada ağladığımız da oldu fakat onlar sayılmaz… Sayılmasın… Sayılmaz ki, bana ne… 

 Okumam, iş-güç-meslek sahibi olmam için çabaladın, destekledin. Her gün ‘Seni çok seviyorum güzel kızım’ dedin bıkmadan usanmadan, aynı gülen yüzünle.  Ne kadar yorgun olursan ol, omuzlarına alıp gezdirdin her istediğimde.

Hiçbir şey gizlememe gerek yoktu çünkü senden korkmuyordum. Evet… Sen, korkmayı değil sevmeyi ve saygı göstermeyi öğrettin çünkü hepimize. 

Annem; “Yahu bi’kerede babandan habersiz bir şey paylaş benimle, bizim de bir sırrımız olsun ayol” derdi sözde kızıyormuş gibi yaparak. 

‘Her doğruyu ve hep doğruyu söyle…’ dedin her zaman.

“Ayrı eve çıkmak istiyorum” diye mızmızlandığımda; “Daha zamanı var, bekle!” diyerek on puanlık mis gibi bir ‘antipati’ kazanmıştın benden ancak sonradan ‘doğru zaman’ın en güzel yerinde, kendi ellerinle taşınmama yardım etmiştin. Şımarıklık işte, özür dilerim. Sen ne güzel bir adamsın babacığım?!

Her evlat için, en iyi baba kendisinin olandır. Sen de benim kıymetlimsin. Benim için ömrümün her günü ‘Babalar Günü’ idi seninle. Seni göremediğim ve sevmediğim tek bir gün hatırlamıyorum. Ne kadar da şanslıyım. Herkesin senin gibi bir babaya sahip olabilmesini isterdim.

Sen iyi bir baba olmaktan önce iyi bir ‘insan’sın! Sevgi-aşk-saygı-güven ve huzur dolu bir yuvada yaşamamızı sağladığın için sana gönlümdeki tüm teşekkürleri sunuyorum. Ki; asla yetmez! Sayende mutlu bir kadın olan annem ile birlikte, bana da mutlu bir kadın ve iyi bir insan olmayı öğrettin.

Şimdilerde senin gibi bir ‘adam’ ile karşılaştım ve ona seni anlatıyorum. Ne güzeldir ki; beni anlıyor. Yani seni anlıyor. Yani; sayende yine çok şanslı ve mutluyum.

Tek bir gün asla yetmez! Üç yüz altmış beş günün hepsi de senin!

Babalar Günü’n Kutlu Olsun Prens’im…

İklim Dora
Yazıyorum, Paylaşıyorum. Hayatın Sevmek, Inanmak Ve Paylaşmak Olduğunu Düşünüyorum. Az Öz Dostum, Ruh Ikizim Ve Kitaplarım Olduğu Sürece Benden Mutlusu Yok. Dünyalıyım. İçi Dışı, Özü Sözü Bir Olmak; Istediğim. Hadi O Zaman, Okuyalım Güzelleşelim. ツ
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Mutlak Olanın Yaşantımıza İzdüşümü
Mutlak Olanın Yaşantımıza İzdüşümü

Mutlak Olanın Yaşantımıza İzdüşümü

Sonraki
Hamam Böceğinden Nasıl Kurtulursunuz? Sıcakla Birlikte Coşan Lanetler
hamam böceği

Hamam Böceğinden Nasıl Kurtulursunuz? Sıcakla Birlikte Coşan Lanetler

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.