Yine , yeni,yeniden karşınızdayım. Tamamen tarafsızlık ilkesi ile ilerlediğimiz bu blog maceramız da bugün ki konumuzu başlıkta gördünüz. Bugün ki yazımda başlıkta dediğim gibi , bu konuyu tüm gerçekleriyle açıklığa kavuşturacağım. Bundan önce yine politika ve erken seçim üzerine yazdığım 2 güzel yazıma da profilime tıklayarak ulaşabilirsiniz. Konumuza girelim. Öncelikle bildiğiniz üzere güzel ülkemiz Türkiye kurulduğu ilk günden bu yana halkın iradesi olan Cumhuriyet rejimi ile yönetilmekte. Yıllar boyunca meşru veya değil iktidara gelen bütün siyasi mensuplar ülkemiz en önemli ilkemiz olan Cumhuriyet ilkemize yakışır şekilde yönetmeye çalıştı. Buraya kadar hemfikiriz. Ama ihtilal yoluyla, zor kullanarak iktidara oturan bir başkana değil de , Sayın Erdoğan’ a diktatör yakıştırması yapıldı. Neden hiçbir cumhurbaşkanına bu ithamlar da bulunulmazken, 20 yıldır Türkiye siyasetinin yanlış ve doğrularıyla başında oturan Erdoğan bu suçlamalara maruz kaldı. Hepsini açıklamaya yavaş yavaş başlayalım . Öncelikle tutturmuşuz hepimiz bir diktatör kelimesi, peki diktatör ne bilen var mı? Hemen açıklayalım. Diktatör : Elinde mutlak ve sınırsız otoriteye sahip olan yönetici anlamına gelen bir tanım. Yani diktatör olan kişinin karşısında , onun aleyhinde konuşmak, yazı yazmak, eleştirmek , hareket etmek gibi şansı yoktur halkların. O tektir. Eleştirilemez,ölmediği sürece o makamdan isteseniz de ayrılmaz. E kardeşim peki sen Erdoğan’ın karşısında konuşabilir misin ? Evet, istediğin şekilde devlet otoritesine saygıyı bozamayacak üslupla konuşabilirsin. Hakkında kötü yazı yazabilir misin ? Yazabilirsin. Bütün sosyal medya platformlarında bütün siyasetçilere karşı eleştirel hatta hakarete varan yazılar yazılıyor. Erdoğan başkanlıktan gidebilir mi ? Çok rahat gidebilir. Yapılması gereken tek şey seçimde onu geçmek. Daha da örnek çoğaltabiliriz ama çok uzun bir yazı istemiyorum. Bu örneklerde ki amacım Erdoğan’ı sen diktatörsün diye araştırmadan,okumadan daha kelime anlamını bilmeden saldıranları bilgilendirmek. Yani Türkiye Cumhuriyetin’de kimse zorla , halka eziyet ederek, sınırsız otoriteye sahip olarak yürütme başında duramaz. Herkes Cumhuriyet rejimine, demokrasiye uymak zorundadır. Tarafsız bakmayanlar Sayın Erdoğan’ın diktatörlük ile ülke yönetmediğini anlamışıtır. Peki Erdoğan’ın burda suçu var mı ? Elbette var . Neden kimseye diktatör denmezken Erdoğan’ a karşı bu ithamlar geldi ? Bu konuda onun hatalarını madde madde incelersek;
-Temel hak ve özgürlüklerin çeşitli keyfi durumlara göre kısıtlanması.
-Kendisini eleştiren siyasi partilere ve seçmenlerine karşı saldırgan tavrı.
-Basının sansürlenmesi.
-Yetkilerinin çok olması. Yasama’nın etkinliğinin azalması. Cumhurbaşkanının yargıya olduğundan çok fazla karışması
-Tek kararıyla meclisi feshedip ülkeyi seçime götürecek fazla yüksek bir güce sahip olması.
-Siyasal İslamı çok fazla kullanması.İktidara geldiği ilk yıllarda sanki herkes muhafazakar olmak zorunda gibi bir hava yaratması.
-Korkudan parti içinde kendisine rakip olan kimsenin olmaması, parti içinde tek adam olması.
-Herkesin aynı eşitlik ve özgürlük haklarından yararlanmaması ve devletin bu sınıflandırmaya destek vermesi
– Eyt gibi sınavın iptal olması gibi halkın dayanışma içinde ki taleplerine kulak asılmaması ve yine bildiğini okuması.
-Belki de en önemlisi görüşleri aynı değil diye parti tarihinin en yüksek oyunu alan;Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık görevinden alınması ve millet iradesinin yok sayılması.
Sayın Erdoğan, Türkiye Cumhuriyetini diktatörlük ile yönetmiyor. Yönetemez de zaten. Buna kimsenin gücü yetmez. Kimse demokrasi ve millet iradesinden üstün değildir. Cumhurbaşkanı belki ülkeyi diktatörlük rejimi ile yönetmiyor tamam ama her şeyi , en iyiyi ve en doğruyu sadece ben bilirim mantığı ona bu ithamda bulunulmasına sebep oluyor.Kendisi halkın içinde daha çok olur, korkmadan , çekinmeden halkın dertlerini yüz yüze dinlerse bu ithamlardan kurtulabilir.Aksi takdirde Sayın Erdoğan , halka kulak asmamayı,ben biliyorum demeyi, görüşlerine uymadı diye önemli kişileri görevden almayı, yasama -yürütme-yargı dediğimiz erkler ayrılığına bu kadar karışıp,bütün organların kendisine ithaat etmesini seçerse ve bu konularda da ısrarcı olursa maalesef diktatör,tek adam gibi kendisini rahatsız edecek ithamları duymaya daha çok devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanı diktatör değildir.Diktatörlük ile suçlanamaz . Ama baskıcı,gücü seven ve fazla hatta çok fazla otoriter olan bir başkandır.Umarız ki ileri ki süreçte ne halk kendisine yanlış bir şekilde diktatör der, ne de Sayın Erdoğan kendisine tek adam denecek siyasi hareketlerde bulunur. Hem halk hem Cumhurbaşkanı iki tarafta ne zaman hatalarını görür ve bunları düzeltmek için sağduyulu bir şekilde çalışırsa , işte o zaman çağdaş ve muasır medeniyetler seviyesinde bir Türkiye Cumhuriyeti görürüz…
Evet bugün ki yazımın da sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bugün başlıkta da gördüğümüz gibi Cumhurbaşkanına diktatör denmesini,bunun doğruluk payını ve sebeplerini konuştuk. Tamamen tarafsız olup, her iki tarafın penceresinden bakarak bu yazıyı oluşturduk. Umarım okuduğunuz bu yazı sonunda kafanız da bu konuya dair daha belirgin düşünceler kalmıştır. Bütün yurttaşlarıma bu yazıyı okudukları için teşekkür ediyorum.Önümüzde ki günlerde Türkiye siyasetini konuşmaya devam edeceğiz. Takipte kalın. Hoşçakalın…