Henüz Covid-19 etkilerinden kurtulabilmiş değiliz ama çok da sıkıldık bir an önce normale dönelim istiyoruz artık. Önce AVM ler sonra park bahçeler açıldı, yakında belki tiyatrolar, sinemalar da açılacak. Ve akabinde müzeler de açılacaktır.
İşte bu yazımız da müzelerle ilgili özellikle Covid sonrası normale döndüğümüzde listemize eklememiz gereken bir müze ile ilgili “İstanbul Arkeoloji Müzeleri” ile ilgilidir.
Önce bazı istatistikler vermek istiyorum. Ülkemiz turizmde dünyanın en öenmli destinasyonlarından biri ama hala hem nitelik hem de nicelik olarak potansiyelinin ve hakettiğinin çok gerisinde yer alıyor.
Dünya Müze Ziyaretçi İstatistikleri, 2019.
Kaynak: (The European Museums Network, 2020)
Müze ve Örenyeri Ziyaretçi İstatistikleri, 2019.
Kaynak: (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü, 2020)
Yazımıza İstanbul özelinde devam ettiğimizde ise çok çarpıcı bazı detaylarla karşılaşıyoruz, İstanbula gelen yerli yabancı misafirlerimiz en çok Ayasofya sonra ise Topkapı Sarayı’nı ziyaret ediyorlar. İçerisinde 1 milyondan fazla eşsiz eseri barındıran, İskender Lahidi, Ağlayan Kadınlar Lahidi, Kadeş Anlaşması, Ishtar kapısı parçaları gibi say say bitmeyen harika eserleri olan bu müzeyi bir türlü tanıtamamışız anlatamamış.
Müzeyi 2019 yılında sadece 427 bin kişi ziyaret etmiş, bunların yarısı da yanlışlıkla ya Topkapı Sarayı’na giderken ya Gülhane Parkına giderken aaa burada ne varmış bi bakalım diyerek girmişler,
İskender Lahdi
Buradaki amacım uzun zamandır tadilatta olan İstanbul Arkeoloji Müzelerinin tadilatının tamamlandığını bildirmek ve özellikle istatistiklere de bakarak burnumuzun ucundaki bu eşsiz hazinenin farkına varılmasını, Covid sonrası planlarda yeralmasını sağlamak.
Umarım önce biz sonra tüm dünya bu hazineye hak ettiği değeri verir.