Selam ladies and gentlemen .Olaylara farklı açıdan bakan yazıma hoş geldiniz.Bugün “ Sierra Burgess Is A Loser “ ile karşınızdayım. Adele’ ye benzeyen başrol kızımız Sierra, Barbie bebeklerinin ilham aldığı Veronica ve Netflix’in olmazsa olmazı Noah . Burada Jamey rolüyle karşımıza çıkıyor. Yanlış atılan bir mesajla hayatına aşkı dahil eden Sierra, aşk acısı çeken Veronica, aşkı arayan Jamey bir araya gelir.Kar taneleri çığa dönüşürcesine olaylar gelişir ve büyür. Sierra’nın değişimini “insan düşmanına benzermiş zamanla ” sözüyle bağdaştırıyorum. Hatta Sierra , Veronica’dan da ileri gitmiş desem haksız sayılmam ama aşkta insanı değiştirir. Detaya gelecek olursak dünyanın her yerinde yaş grubu fark etmeksizin farklı görünüşlerden dolayı zorbalığa maruz kalan insanlar var. Tatlı bir dille zor bir süreci işlemiş film. Günümüz çağında bu zorbalık daha mı çoğaldı yoksa azaldı mı kesin bir kanaat getirmek zor bana göre. Örneklemek gerekirse taşra kısmından gelenler beni daha iyi anlayacaklardır. Kolu tutmayana çolak, gözü büyüğe pörtlek, yürüme aksaklığı olana topal diye seslenilir bunu isimlerinin başına eklerlerdi. İnsanlar cevap vermeye çekinirlerdi çünkü sanki toplumun yazısız bir kuralıydı kabullenmek. Şimdi evet küçük büyük demeden bir şekilde sosyal mecralarda hakarete ve küfüre varan zorbalıklar yapılıyor. Kısıtlı olsa bile bunlar engellenebiliyor. Filmde mutlu sona varılsa da gerçek hayatta baş etme ya da etmeme hikayeleri bu şekilde ilerlemiyor. Sizce farklı olmak mı yük sıradan olmak mı ? Kafamıza yerleşen güzellik ve ya mecburluk algıları hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Sierra Burgess Is A Loser” a Bir de Burdan Bak
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum