Önce kendim, sonra eşimde gördüm anladım ki; sağlıkta para esirgenmez. Cana geleceğine mala gelsin. Sağlık için para hesabı yapmayın.
Ben meme kanseri olunca on tane onkolog gezdim. İstanbul ve İzmir’de önerilen birçok doktorla görüştüm. Bunlar içinde üniversitede olan da vardı, devlette olan da. Ameliyat öncesi 12 kemoterapi öneren de oldu, 2 göğsümün alınması gerektiğini söyleyen de. (hem de ünlü bir doktordu.) Ama ben onuncu doktorumu özel hastanede buldum ve orada ameliyat oldum. Tanı koyulmasının üzerinden 4 ay geçti. Ben bu arada 12 kemoterapi almamak için bir diyete girdim, onuncu onkolog profesör hanım beni direkt ameliyata gönderdi ve çok şükür şu anda güzel yapılmış bir ameliyat ve sonrasında iyi bakılmış bir hasta olarak kanseri yenmiş durumdayım. Kitle ve kol altı dokusu dışında alınan bir şey de olmadı.
Ama aynı şeyi eşim için yapamadık. Çünkü burada bulduğum özel doktorları pahalı bulan annesi eşimi Ankara’da devletin üniversite hastanesinde dil kökü ve boyun kanseri için ameliyat ettirdi. Evet ameliyat çok ucuza yapıldı ama sonrasında eşim alması gereken kemoterapileri almadan dengesiz beslendi ve söylenen çok fazla sayıdaki radyoterapilerin hepsini almaya zorlandı. Bende de 30 radyoterapi denmişti ama ben yan etkilerini araştıran bir hasta olarak beş radyoterapiden fazlasını almadan yarıda bırakıp evimize döndüm. Çok şükür bir zararını da görmedim. Zaten radyoterapinin kurutucu olmadığını da biliyorum. (kemoterapi ve radyoterapi konularını da bir başka yazıda anlatacağım.)
Bazı hastaneler ya da doktorlar bazı tedavileri hastayı değil, ceplerini düşünerek yapıyorlar. Bu doğru. Mutlaka bana bu konuda karşı gelenler de olacaktır ama her yerde kesesini hastadan daha çok düşünen doktorlar var.
Sonuçta eşim yanlış (ama ucuz) ameliyat sonrası (zorla )aldığı radyoterapiler sonucunda şu anda halen hasta ve aşırı kilo kaybetmiş durumda. Yemesi oldukça zor. Sesi gitti. Biz o hasarı gidermek için şu anda özel hastanenin verdiği ameliyat rakamının dört katını harcadık ve halen de harcıyoruz ki eşim iyi olsun diye. O yüzden, sakın sağlıkta ucuza kaçmayın.
Her yerde iyi doktor da kötü doktor da var. Biz ikimizin hastalığında da hepsini dolaştık. Çok yerden bilgi ve fikir aldık. Siz hastalığınız konusunda size en mantıklı açıklamayı yapanı seçin ama sakın para konusunu düşünmeyin. Belki çok para harcanır ama iyi olur hasta. Şu anda ben bana iyi ameliyat yaptırıp, güzel tedavi aldıran aileme minnet borçluyum ama eşimin ailesi ona acı ve zorluk veren ucuz- yanlış tedavilerle bizi sıkıntıya soktu.
Hastalığınızla ilgili çok okuyun. Çok araştırın. İşin ucuzu diye aktar tıbbına da kanmayın. Sizden daha iyi doktor olamaz. Kendinizi ve sorunlarınızı iyi bilin, derdinizi iyi dile getirin. Alacağınız tedavinin yan etkilerini de öğrenin. Her söylenene hemen kanmayın.
Eşimin de şimdiye kadar vücudunda delikler açılacaktı. Port yada peg takmak istediler ama ben hepsine engel oldum. Şu anda ne kadar doğru kararlar almış olduğumu daha iyi anlıyorum. Eşim normal yemeye başladı ve port da gereksiz bir detay olarak kaldı. Ya taktırsaydık? Eşim yatalak veya hareketleri kısıtlanmış bir hasta olacaktı. Bu işlemleri yapmak için ödeyeceğimiz paralar ve çekilecek acılar da cabası. Şu anda sadece radyoterapi hasarının kazandırdığı nevralji ağrıları ve dengesiz beslenmenin yarattığı salgıları var. Biraz kilo alsa herşey yoluna girecek ama üzüntü ile verilmiş 15 kiloyu yerine geri koyamadık. (bir de hastalık nedenlerini yazmam lazım demek)
Lütfen güzel beslenin. Çok okuyun. Çok araştırın ve sağlık için parayı hesap etmeyin.
Herşey geri gelir. Ucuza kaçarak giden sağlık zor geri gelir. Bırakın giden para olsun. Yeter ki sağlık olsun.