ب
Tevazunuzun ve onurunuzun en büyük testi, buna hiç sahip olmamış bir insanla karşılaştığınız zaman gelir yani karaktersiz insanlarla karşılaştığınız zaman. İmam Gazali diyor ki: “Güzel karakterin en büyük testi, kötü karakterli biriyle nasıl muhatap olduğuna bağlıdır.” Dilin kusurları, kalbin kusurları ve kibir bu noktada ortaya çıkar. Bunların birçoğu bir kimseyle muhatap olduğunuzda kendinizi gösterir. İşe gidersiniz size tabir yerindeyse lavukluk yapan biriyle karşılaşırsınız veya sosyal medyada size bir şeyler söyleyen birini görürsünüz.
Örnek olarak Peygamberimiz Muhammed (s.a.v) en yakın arkadaşı Ebu Bekir (r.a) arasında geçen şu olaya bir göz atalım. Peygamber (s.a.v) ile Ebu Bekir oturuyorlardı. Bir adam geldi ve ikisini de aşağılamaya başladı. O anda Peygamber (s.a.v) her zaman yaptığı şeyi yapıyordu ki bu da sabırla cevap vermesiydi. Peygamber (s.a.v) hiçbir hakarete asla karşılık vermezdi hele de o adamınkine benzer şekilde. Peygamber (s.a.v)’i canından çok seven Ebu Bekir bu hakaretlere şahitlik ediyordu ve sonunda artık kendini tutamadı ve cevap verdi. Peygamberimiz, o cevap verir vermez ayağa kalkıp oradan uzaklaştı. Ebu Bekir, Peygamber (s.a.v)’in kalkıp gittiğini görünce onu gücendirmiş olduğunu ya da kendisine bozulduğunu düşündü. Yanına giderek bunu ona sordu. Peygamberimiz (s.a.v) ise şöyle cevap verdi: Biz, orada otururken hakaretlere cevap vermeden önce Allah göklerden bir melek göndermişti ve o melek, bize söylenen her şeye cevap veriyordu. Ve sen cevap vermeye başlar başlamaz melek gitti ve yerine şeytan gelip onun yerine oturdu. Ben de o şeytanın yanında oturmak istemedim.”
Bunu bir düşünün. Özel bir melek cevap vermek üzere gönderildi. Ve siz kendi tarafınızdan cevap vermeye başlar başlamaz melek gidiyor yerine şeytan geliyor ve sizi kışkırtmaya başlıyor. Bunun üzerine Peygamberimi (s.a.v) : “ Kuvvet, bir insanı nasıl yendiğin değil; kuvvet aslında kendini nasıl yendiğindir. ” Oldukça etkileyici bir cümle. Kızgınlık anlarında kendine sahip olan, kendini kontrol eden o anda hala sürücü koltuğundalar çünkü sonuçta olan şey birisi sizinle yüz yüze konuşuyorsa ya da şimdi olağan şey online konuşuyorsa, artık ilişkilerimiz sosyal medyadan değil mi? Nerede olursa olsun gururdan cevap vermeye meylederseniz ve siz bunu yapınca şeytanı sürücü koltuğuna oturtup kendin yolcu koltuğuna geçmiş oluyorsunuz. Bu yüzden normalde hiç söylemeyeceğiniz şeyleri hiddetli bir şekilde söylüyorsunuz.
O yüzden, kendinizi kontrol ederek sizinin adınıza cevap vermeleri için olayı meleklere teslim etmiş oluyorsunuz. Peygamberimiz (s.a.v) bize bunu öğretiyor. Ve bunu yaptığınızda şeytanın oklarının size isabet ettirememesine sebep olduğunuz gibi, bir de oklarını boşa harcatıyorsunuz. Yani şeytana sizi kışkırtıp, kötü karakterli birine sizinde de kötü karakterle cevap verme kabiliyetinden ümidini kestiriyorsunuz. Bunu yaparak kendinizi sizi yaratan Rabbinize teslim etmiş oluyor ve işi meleklere bırakıyorsunuz. Kendinizi benzer şekilde cevap vererek aşağılamanıza gerek yok ki böylece hakaret karşısında şerefli kalabilirsiniz.