Anneler günü geldi geçti. Instagramda engeller kaldırıldı, annelerin birkac vintage fotolarıyla anneler günü kutlandı. Belki hediyeler verildi, belki birkac güzel söz söylendi..
Bu yaziyi yazmak icin biraz gec kaldim ama Eksi Sozlukte “Love and Slugs” isimli bir yazarin asagidaki yazisini okuyunca gercekten gözlerimin yaşardığını hissettim. Iste karşılıksız sevginin kısa bir özeti;
“size bir annenin sevgisini şöyle özetlemek isterim;
ben anneler gunu/babalar gunu gibi seylere sosyal medyayi hic bulastirmam. normalde iki guzel söz, minik bir hediye ile kutlarim. bu sene karantina nedeniyle uzun zamandan sonra anneler gününü beraber kutlayacaktik. dedimki bütün gün evin tüm işleri yemek, gunluk temizlik vs. bende. sen otur dinlen. sabah erkenden uyanıp kalktığımda ne gordum peki? ev süpürülmüş, etraf toplanmis… sahurdan sonra yatmamis meger. ‘neden yaptin ben yapacaktim hani?’ dedim. “işin çok olmasın , sen çok yorulma dedim. zaten çok bir sey yapmadim” dedi.
kadin benim ona verecegim bu nacizane ve dunyanin en basit hediyesini bile benim icin dahada kolaylastirmaya çalışmış.
işte anne yüreğinin özeti..”
Okuduğum anda dedim ki, işte tüm annelerin özeti. Evet belki annemle fikirlerim çok uyuşmuyor, belki zevklerimiz birbirinden iki zıt kutup, olaylara bakış açımız bile aynı değil; ama bu kadar farkliliga ragmen nasil oluyorda beni hâlâ bu kadar sefkatle sarip sarmalayıp, ne yaparsam yapayım affedici olabiliyor aklım almıyor.
Size de sanki anlatılan sizin annenizmiş gibi gelmedi mi?