Beyaz Zambaklar ülkesini okuduğumda iki yazarın ve fikir insanın aynı konu üzerinde farklı düşünceleri dikkatimi cekti. Birbirinden değerli iki yazarın farklı görüşleri toplumun şekillenmesi noktasındaki şu sorulara cevap veriyor: Toplumların tarihini kim yaratır? Devletlerin ve bütün insanların hayatındaki en büyük olayları kimler tarafından yönetilir? Ayrı ayrı bireyler tarafından mı? Yoksa tek başına büyük adamlar ve kahramnlar tarafından mı?. . İlk olarak Carlyle’ın düşüncelerine bir göz atalım. Carlyle, göre; “toplum yalnızca cansız bir kil tabakasıdır eğer bir sanatçının eline geçmeyecek olursa sonsuza kadar biçimsiz kalır ama Sezar, Napolyon, büyük Petro, Sokrates, Hz. Muhammed gibi bir sanatçı, bir büyük adam, bir kahraman çıkıp da bu kili eline alacak olursa ona istediği biçimi verebilir.” Carlyle düşüncelerin de tek adam kutsaması var kısacası, Carlyle’a göre tek tek toplumların ve hatta bütün insanlığın tarihini yapanlar manevi olarak güçlü olanlar zeka ve yetenek sahibi olan bireylerdir.
Evet toplumlar bir taştan ibaret şekillendirmek ise o büyük kahramanları ait. . Bir de büyük yazar ve fikir insanı Lev Tolstoy’un düşüncelerine bakalım. Lev Tolstoy, toplumsal yapının şekillenmesini “Barış ve Savaş” kitabında ayrıntılı bir şekilde ifade etmiştir. Lev Tolstoy diyor ki: “ Fikirleriyle hayatı yaratan, olayların yönünü çizen ve bunların karakterlere rengini veren tek tek kişiler, Napolyon’lar değildir onlar değildir, halkın kendisidir” Tolstoy’un, bu konu hakkında bir başka düşünceside “bir Ulusta hareketin gücü oluşup büyüyünce kendisinden harekete geçiyor önündeki suları kovalıyor kendi duygularını eğilimlerini ifade eden bir kişiyi kendi aralarından rehber olarak seçiyor.” Sizce, Carlyle mi haklı? Yoksa Tolstoy mu haklı? Bence, Carlyle ve Tolstoy birbirlerine karşıtlığından daha çok birbirlerini tamamlayan yönleri daha ağır basıyor. Kahramanlar halkı heyecanlarıdır ve coşturur ama bunu halktan aldığı heyecanla ve ateşle yapar.i