Birinin damarlarında siyaha yakın kan adım
Kalbinde oksijene gram yer kalmamış
Ruhu kayalara takılmış kaçarken yalnızlıktan
Değil mi özgürlüğe atlamış
Fonda tarçın rengi bulutlar varmuşta umrunda bile olmamış
Birinin dilinde argo bir kelime adım
Gittikçe derine işleyen bir leke
Acı bir tat
Tükürüyor ağzına her geldiğinde
Yüreğinde tanıdık bir mülteci
Takıldım dikenli tellerine
Umut ülkesine varamadım
Oysa yalınayak yürüdüm yollarını
Fırtanalarında hırpalandım
Oysa defalarca mayınlarına bastım
Derin çukurlar açtım ruhumda
İrtifa kaybettim her yılgınlığımda
Bir ressamın paletine sıkılan iki ayrı renktik
Ne yazık
Ne yazık
Hiç aynı manzarada yer almadık
Kabul
Defalarca kayboldun labirentimde
Ah bu bir tuzak değildi
Kasıt hiç değil
Varoluşumun engebesiydi
Üstüne alınmasaydın bu kadar
Her dönemeçte biraz daha bulurdun beni
Ve görürdün aynı vakit
Dört ayrı mevsimi
Şaşardın yaralarımın çokluğuna
Ve bir çocuk kadar
Bağlı olmama hayata