İnsan olmanın ilmini anlayabilmek için, içe dönüş şart. İyileşme süreci önce benlikten başlar. Kim olduğunun altına attığın imza tamamen sana ait. Sosyal ve ailesel etkileşmenin izdüşümlerini ne kadar taşısak da sorgulayan bir beyin doğru olanı kendinde yola getirecektir. Yeter ki iyi olanı istemek ve uygulamak erdemine ulaşsın.
İnsanın, insana, doğaya kısaca herşeye davranışı ve bakışıdır yaratılışındaki yüceliğin incelikleri. Bencillikten ve yabani duygulardan arınan bir varoluşla bütünleşmelidir davranışlar. Nasıl ki anlaşılmayı bekliyorsan karşıdan, sende ne kadar anladığına bakmalısın denklik açısından.
Güzel davranışlara sahip olmak, yaradılanı sevmek, kızgınlık anında kırmadan kendine hakim olmak, duygusal ve fiziksel hiç bir eziyette bulunmamaktır, davranışsal vefa. Vefa demem şundandır ki. Gerçekten sevmeyi bilen vefa gösterir, düşünüşüne de, davranışına da. Vefa, bağlılıktır sürekliliği sağladığında. Hep aynı olan olgun yapıda kalıp, sevgini devam ettirdiğinde. Ödün vermeden, devamlılığı başardığında.
Üç gün sokak hayvanlarına yiyecek ve su verip dördüncü gün bırakmadığında. Her davranışını her gün sükunetle kontral altına aldığında, kızmadığında, kırmadığında ve insan olma sanatını ömrün boyunca sergileyebildiğinde. Ancak o zaman yakalayabilirsin vefayı. Güzel olana, iyi olana kilitlen ki açan anahtarda getirsin sana vefakar olanı.
Tüm vefalı, yüreği sevgiden geçen dostlara.