Yorucu bir gün olmuştu. Doktora eğitimim için aldığım dersler ve assistanlık yaptığım üniversitede verdiğim derslerle dolu bir gündü. Artık yazma zamanı. Hikayeler yazmak benim dinlenme şeklimdi. Kendi hayat telaşımı düşünmeyip farklı karakterlerin hayatlarını kurgulamak bana iyi geliyordu. Yazı yazmayı hep çok sevmişimdir. İlkokul öğretmenim o zamanlar bize proje ödevi olarak günlük tutturuyordu. Tam o zamanlar keşfettim düşüncelerimi yazıya aktarmanın ne kadar rahatlatıcı bir şey olduğunu. Sonra bu işin üzerine eğildim ve sadece kendi düşüncelerimi,yaşadıklarımı yazmakla yetinmeyip başka karakterler hayal ettim. Onların yaşadıklarını sıkıntılarını yazmaya başladım. Baktım bunu yapmaktan gerçekten keyif alıyorum. O gün bir hayal daha eklendi gelecek planlarıma. Kitap yazmak. Okunmak. İmza günleri düzenlemek. Şimdi bu hayale daha yakınım. İnternet üzerinden paylaştığım hikayelerim, o kalabalığın arasından benim güzel okuyucularımla buluştu. Onlar beni tanıdı, sevdi, okudu. Onlar okudukça ben yazmak için heveslendim. Ve şimdi basılmak üzere olan bir kitabım ve onun basılmasını heyecanla bekleyen okuyucularım
5.gün: Bir Hayalini Yazıya Dök
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum