Lisede son yılımdı. Sınava daha iyi hazırlanabilmek için o sene temel liseye geçmiştim. Ve o okulda yıllardır yaptığı gibi bu sene de çalışma kampı yapacaktı ara tatilde. Bir hafta yoğunlaşıp ders çalışma fikri bana ve aileme çok mantıklı gelmişti. O yüzden bu kampa yazıldım. Diğer yıllardan farklı olarak bu sene okul belirleyecekti oda arkadaşlarımızı. Önceki yıllarda herkes arkadaşlarıyla kaldığı için gece uyumamış ve kamptan verim alamamışlar.
Beklenen o an gelmişti. Kampa gidiyorduk. Ama hiç tanımadığım biriyle 10 gün aynı odada kalma fikri beni bir hayli geriyordu. Neyse ki kuzenim de geliyordu kampa. Otobüste beraber oturuyorduk. Bir ihtimal aynı odaya düşerdik. Kura ile belirledikleri için bu ihtimal hala söz konusuydu. Yorucu bir otobüs yolculuğundan sonra gelmiştik otele. Dün gece de çok uyuyamadığım için çok yorgundum hemen odaya gidip biraz dinlenmek istiyordum. Ama şimdiye kadar oda arkadaşlarımızı açıklamadıkları için lobide bunun açıklanmasını bekledik bayılacaktım artık.
Oda kartımı alıp çıktım odama. İsim söylenmişti ama benim tanımadığım biri olacaktı oda arkadaşım. Ben odaya girdim biraz sonra Zehra geldi. İsmini öğrenmemiştim daha önce ama bu simayı biliyordum. Onu görünce bir negatiflik bir gerilim hissediyordum hep. Şimdi 10 gün aynı odada kalacaktık. Zehra dışında kuzenim ve Zehra’nın sınıfından biriyle 10 gün geçirecektik beraber. Ben çok yorgunum biraz dinleneceğim dedim. Üstümü değişip yatağın içine girdim. Şuan dolap düzenlemekle falan uğraşamazdım. Onlar da bu arada birbiriyle kaynaşıp sohbet ediyorlardı.
Yemek saatine kadar uyumuşum.Kuzenim uyandırdı o zaman. Yemekten sonra çalışma alanına gidecektik. Kuzenim beni uyandırdığında Zehra ve arkadaaşı çoktan odadan çıkmıştı. Buradan başladığını hissediyordum gerilimin. Beraber yemek yeme planım tabii ki yoktu ama en azından haber verebilirlerdi mesela.
İlk günü sorunsuz atlattık. İlerleyen günlerde de birbirimizi idare edebilmiştik ta ki 9.güne kadar. Zehra telefonunu hep çok riskli bir yere koyup şarj ediyordu. Tam elimizi çarpıp düşürebileceğimiz bir yere. Birkaç kez oraya koymasa iyi olacağını ifade etmeye çalıştım ama tabii ki beni dinlemedi. Ve işte 9.gün benim elim çarptı, telefon düştü. Refleks olarak eğilip almak istedim. Yatağın arkasına doğru düşmüştü. Aldım kaldırdım ama şarj aleti zarar görmüştü. beni telefonunun başında görünce celallendi zaten Zehra. Sen ne yaptığını sanıyorsun, yoksa telefonumu mu kurcalıyorsun tarzında cümlelerle üzerime yürüdü. Durumu açıklamaya çalıştım. Zaten o dışında ne olup bittiğini herkes görmüştü. Aldı telefonu elimden. Ben özür diledim ama umursamadı bile. Hatta onun gözünden bilinçli olarak uğraşa uğraşa şarj aletini bozmuştum. Bu küçücük mesela o kadar büyüdü ki. Bana zehir oldu kamp. Sürekli laf sokuyordu aynı ortamda bulununca. Ama konuyla alakasız, amaç sadece sataşmak. Güya son gün eğlencesi olacaktı. Onda bile rahat vermedi. Ta Antalya’daydık. Annemleri arayıp beni alın da diyemezdim. Son iki günüm iğrenç geçtiği için geri kalan her şeyi de berbat hatırlıyorum şimdi.
Bu yaşananları hocalara anlattık. Onlar aramızdaki problemi bir nebze olsun küçülttüler ve bizden sonra tekrar herkesin kendi oda arkadaşını seçtiği sisteme döndüler.