Yolculuk #denedim

Yolculuk #denedim

#denedim serisi ile adı üstünde deneyeceğiz gari, okuyuverin bari  ツ

Yolculuk  #denedim

Neye başladıysam yarım bıraktım şu hayatta. İyi ki hikayelerim var ama. Bir onları bırakmadım hala. Yalnız, yeni hikayeye başlayamıyorum. Yok!  “Yalnız yalnız başlayamıyorum, yanımda biri olaydı keşke” manasında değil! Yeni başlamaya çalıştığım hikayeyi bir türlü oluşturamıyorum demek istiyorum. İstiyorum da, olmuyor işte.  Aslında oluşuyor gibi de, nedense dönüp duruyorum aynı yerde. Her kelime ayrı bir yolculuktur ya, belki de korkuyorumdur?! Zaten hayatın da aynı yerindeyim bu aralar. Yani; hep söylediğim tiratın aynı yerindeyim. Başlangıcı ve son’ u görememekteyim…

Oysa kitap arası kurumuş güllerdi başlangıcın işareti. Ama sonu neydi, ne zaman bitti, bilmiyorum?! Belki de, ruyalarıma gelmediğin günden beridir, ne bileyim? Gözlerinle başladı, yine gözlerinde bitti herhalde. Yağmurlu ormanlardı çektiğim yolculuk. Sonra kayboldu. Üstelik, bütün kayboluşların aksine, korkmadan!

Oturduğun, gezdiğin, konuştuğun, güldüğün yerlerden toplamıştım parçaları, bir bütüne başlamak için. Nasıldı biliyor musun? Sanki, hayali bir puzzle yapıyordum. Pekii… Bu puzzle’ ın neresindeydim acaba? Nerden başlamalıyım?

Gözlerin ise, başka bir başlangıç. Gözlerinle başladı her şey ve gözlerinde bitti hiçbir şey. Uzaklara bakışın başka, bana bakışın bambaşkaydı. Bana bakarken uzaklara da mı bakıyordun yoksa uzaklarda baktığın ben miydim? Ne fark eder gerçi, hep uzaktık zaten. Sadece hayali yansımamda seni kalbime yakınlaştırmıştım ben. Bir zerre gibiydim gözbebeğinde. Bir kan pıhtısı gibi kalbinde. Oysa olmasa da olurdu ellerin ellerimde.

Ben başladım, sen bitirdin. Şimdi, uzaklarda bir yabancı ama çok aşina bir kalpsin. Ben seninle öğrendim başlamayı. Keşke, bitirmeyi de öğretseydin. Ama üzülme, senden sonra başlangıçlara yeni gelişmeler ve sonuçlar eklemeyi öğrendim. Öğrenmeye başlamak, bitirmeye  çalışmak ve her ikisine de alışmak zor geldi.

Evrenin ilk başlangıcındaki gibiydi her şey. Ateş yaktı, su arındırdı, karanlık ürküttü, ışık gözümü aldı ferini söndürdü. Güneş fırtınalarıyla savrulup, karadeliklerin soğuğunda buz kesti hayallerim. Ah, bir kez daha gözlerini görebilseydim; olmasa da olurdu ellerin. Uzaktı işte… Çok uzak… Milyonlarca ışık yılı kadar uzak.

Yitip giden hayallerim ve ben… Neye, nasıl başlayacaktım, ah bir bilsem? Başlamak, hayal etmektir de aynı zamanda.  Ve her hayalde kendimizi görmek isteriz aslında. O yüzden, sevdiceğimizde de kendimizi göresimiz gelir. Fakat başlangıç, aynı zamanda bitişi de görmektir. Belki de ben de bittiğini görmekten korkuyorumdur?!

Bu kez ben başlamıştım ama yine sen bitirdin. Ama üzülme, ben de dersimi bitirdim.

Bir hikaye yazayım dedim; başı sonu ‘sen’ ol istedim. Ya, hikayemiz de başlamadan biterse diye, konuya bir türlü giremedim. Kimbilir, belki de bir yerden başlayamadığım içindir gitmelerin? Korkunun ecele faydası yok lakin.

El ‘an hayatın renksiz yüzüne diş geçirme cür ‘etinde bulunmuşken, yazmalıyım. Bi ‘ dolu kelimelerim varmış gibi yapmalıyım kendi kendime. Nasılsa, ben inanırsam olur, değil mi?

Cesur olduğumu söyleyemem ama bir ömür boyu da korkak bir tavşan gibi yaşamak istemediğimi biliyorum. Fakat kelimelerim, cümlelerim, hesaplaşma ve sorularım kimi enterese eder bilemiyorum. Bu, çok da umurumda değil şimdilik, belki ilerideki bir zamanda.

İşte o zamana dek ben kendi kendime seslenip duracak, içimin dehlizlerinde yine kendi sesimin kendime dönüşüne şahit olacağım. İç yankılarımın desibelinde, zaman dayanılmaz bir çığlığa dönüşür mü bilemem? Ama sanki şimdilik yola çıktım gibi. Sanki, hayatın bana sunduğu yeniden başlamak cesaretini buldum gibi.

Neyse… Bu yolculuğun sonunu merak da etmiyorum zaten. Sadece yolda olmak istiyorum; geçip gitmek saatlerden, mevsimlerden, gülüşlerden, hayatın buğusu üstünde kederlerinden.

Belki, köşe başlarında yine tuz vadileri var yaraları bolca olanlara?..

Ne diyeyim; her kelime bir yolculuk… Bilemem, belki yüzüm ekşi elmalardan daha ekşice olup asılacak… Ara sıra da rol yapıp güleceğim belki de… Ne gam, yollardayım işte.

Beklediğim rüzgarlar gösterecek bana yönümü. Laf aramızda, ağır bir yön bulma özürlüyüm de. Belki acemice olacak adımlarım. Belki bir âmanın adımları gibi, hikayelerim hayata dokundukça geri aksedip bana yolumu bulduracak, kim bilir?

İyi ki yollar var… İyi ki yoldayım… İyi ki varsın… Varsın hikayem hiçbir zaman başlayamasın. Yeter ki gözlerin hep aklımda kalsın.

İklim´in Dora´n

İklim Dora
Yazıyorum, Paylaşıyorum. Hayatın Sevmek, Inanmak Ve Paylaşmak Olduğunu Düşünüyorum. Az Öz Dostum, Ruh Ikizim Ve Kitaplarım Olduğu Sürece Benden Mutlusu Yok. Dünyalıyım. İçi Dışı, Özü Sözü Bir Olmak; Istediğim. Hadi O Zaman, Okuyalım Güzelleşelim. ツ
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Havva
Sonraki
3.gün: Unutamadığın Kötü Bir Anını Yaz.

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.