Siyasî Takıntılarımız!

Siyasî Takıntılarımız!

Bizler yıllardır neden şikâyet ediyoruz?

Demokrasimizin düzeyinden ve standardından senelerce dertlenmekteyiz…

Öte yandan… Hukuk sistemimizden yakınıyoruz!

Esasında, siyasal sistemimizden ve kültürümüzden şikâyet etmekteyiz. Yerli yerine oturmuş bir siyasal kültürümüz olmadığından ötürü, bazı uygulamalarımız eğreti durmakta.

Ama öte yandan…

Demokratik hayatın bir başka yönü ise… Çoğulculuktur! Evet, çoğunluk ülkeyi idare eder. Seçimlerde kim galip geldiyse, yasal nisap sayısını tutturan siyasal parti, ülkeyi kendi ideolojisi ve programına göre idare eder.

Çokseslilik…

Çokkültürlülük…

Bence, demokratik bir rejimde en az diğer varsayılı faktörler kadar önemlidir bu yukarıdaki moral değerleri.

Bu koronavirüs nedeniyle bazı hususlarda yine cepheleşme, kamplaşma, saflaşma; hangi adı verirseniz verin bu fasit dairenin içine hapsolmaktayız.

Ne olur, hangi parti veya ideolojiden olursa olsun, devlet kurumları bu zorlu dönemde yoksul, kimsesiz, mağdur durumdaki yurttaşlara yardım etse!

Bilmiyorum ama… Bu hastalığımız yok mu vallahi bizi içten içe yiyip bitirecek: Ben sen hastalığı! Benden isen sana her şey mubah…

Ama, karşı cepheden isen sana her şey “yasak hemşerim”!

Sayın Özdemir İnce’nin deyimiyle: “Başka bir dünya mümkün…”

Ama ne zaman ve nasıl?

Erhan Salman
Ben, ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ mezunuyum... Kitap okur, köşe/kitap yazarım... Elimden geldiğince ilgi alanım doğrultusunda yazmak, en büyük tutkum ve hedefim. SEVGİYLE OKUYUN...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Duyun da İnanın
Sonraki
Normalleşme…

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.