Ah sevgi..Nedir sevgi? Sevmek nasıl bir şeydir? Aslında bunun tanımı herkesçe farklıdır. Çünkü sevgi göreceli bir kavramdır. Kimine göre bir kelime,kimine göre sayfalara sığmayan kelimeler..Felsefik olarak tanımlarsak;sevgi, insanları birbirine yaklaştıran ve içsel olarak bağlayan doğal bir ruhsal eğilim, etkin bir güçtür….Sevdiğiniz zaman herhangi bir kusuru bile çok güzel gelir. Kusur değilmiş de bir güzellikmiş gibi.
Sevgi öyle yürekten gelen bir şeydir ki beyin müdahale edemez. Hiç bir zaman mantıklı düşünemezsiniz. Çünkü kalp mantık aramaz 🙂 Ve şöyle de bir şey vardır ki ilk defa sevgi duygusunu tadıp birisi sevdiğiniz zaman o kişi tarafından hayal kırıklığına uğrarsanız bu sizdeki güven duygusunu da parçalar ve bir daha kimseyi sevemeyeceğiniz düşüncesine kapılırsınız. Yaşadığını her şey de ondan sonraki süreçte daha temkinli davranırsınız. Bu biraz da şey gibidir; kurtlu bir elma yedikten sonra sonraki yiyeceğiniz her elmada kurt çıkacağını düşünürsünüz ve yerken korka korka yersiniz.Sevilme ihtiyacı da tam olarak böyle. Sevmenin ve sevilmenin, hatta ihtiyaç duyulup onaylanmanın ne anlama geldiğini bilen biri, elbette ömrü boyunca güzel olan bu hisse sahip olmak isteyecektir. Peki, neler sizi sevilen biri yapar?
İyi bir stil mi, yoksa güzel bir burun mu? Tatlı bir ses tonu ya da ekonomik imkânlarınız mı? Yumuşak mizacınız veya başarı dolu kariyeriniz mi? Belki de herkesle iyi anlaşan yapınızdır sizi sevilebilir hale getiren? Size cevap vereyim: Hiçbiri. Kişiyi sevilebilir yapan en temel yapı, kendi kendisini sevebilme kapasitesidir. Sevme işine kendinizden başlamadığınız sürece, başkaları için yaptığınız tüm girişimler sizi sadece o kişi için ideal yapacaktır. Her kişi için bambaşka biri olduğunuzu düşünün. Bu durum yorucu olduğu kadar da sahtedir. Oysa siz bir bütünsünüz ve ihtiyacınız olan sevgi kendi kalbinizden başlamalı yolculuğuna. Herkesle iyi anlaşamayan biri olabilirsiniz, ama sizi, herkesle iyi anlaşmayan yanınızla sevebilecek kişilerin sevgisi iyi hissettirecektir.
Sevilme ihtiyacı aynı zamanda bir güçlenme arzusudur. Sevilmezseniz yalnız kalırsınız, yalnız kalırsanız güçsüz görünürsünüz. Oysa bu da çok doğru bir yaklaşım değildir. Sevilmek ve destekleyici bir çevreye sahip olmak elbette zor durumlardaki dayanıklılığınızı artıracaktır.Özellikle depresyon, bipolar bozukluk gibi spesifik bir tanınız yoksa az önce yazdıklarımı başarmak inanın zor değil.Daha iyi bir yaşam için sahip olmanızı önerebileceğim 4 temel şey var. Bunlar;
●Tutku ile yapacağınız bir iş, hobi veya ilgi,
●Vakit geçirmeyi sevdiğiniz bir sosyal çevre
●Doğru düşünebilme yeteneği (olumsuz değil olabildiğince iyimser),
●Heves
Özellikle “heves”i aman kaybetmeyin. Zira heves, yukarıda sıraladığım hepsinin en temel taşı oluyor.
Yani söylemek istediğim kısaca;Yeri geldiği zaman en acımasız eleştirmen, yeri geldiği zaman en şefkatli ses yine siz olmalısınız kendinize. Yazının da başlığında söylediğim gibi; sevilmek bir ihtiyaç, fakat kendini sevmek bir zorunluluktur.
En derin sevgilerimle,çiçek gibi günler..