Ekranlara çıkan herkes “ en az 20 saniye ellerinizi su ve sabunla yıkayın” diyor da söylenmeyen ve akla gelmeyen daha başka tedbirler de var bence. Her gün defalarca tekrarlananların dışında başka da neler yapılabilir ben yazayım.
- Evlerinizi temizlemeyi, marketten gelen ürünleri ve üzerinizdeki giysileri nasıl virüslerden arındıracağınızı öğrendiniz zaten. Ya kendinizi?
1- Mesela evde kalırken makyaj yapıyor musunuz? Bu dönem makyaj yapmayın. Dışarı çıksanız da yapmayın. Cildinizdeki o fondötenler, rujlar virüslerin yapışması için ıslak ve nemli ortamı yaratıyor. Cildinizden ağzınıza, burnunuza girmeleri çok kolay olacağından sıvı- likit makyaj ürünleri kullanmayın. Rujunuzu asla yalamayın ve yemeyin.
Bir de makyajsız olursanız eve girdiğinizde yüzünüzü sabunla yıkamanız mümkün olacağından ağır makyaj yapmayın.
2- Erkekler sakal- bıyık bırakmasın. Bir gazeteci arkadaşım da bu nedenle tıraş olmaya başladığını yazmış. O sakal- bıyık kıllarına yapışarak, terinizle nemlenen tüylerin arasında virüs barınabilir. Ağzınıza- burnunuza virüs girmesin diye boşuna maske takmayın, kıllardan içeri girebilirler.
3- Dışarıdayken ağzınızı aça aça esnemeyin. Elini yüzünüze gözünüze değdirmeyin. Bunları yaptıysanız da en yakın yerde ağzınızı- burnunuzu tuzlu su ile gargara yaparak ya da sade su ile çalkalayarak temizleyin.
4- Tırnaklarınızı uzatmayın. Kısa tutun ve mümkünse de boyamayın. Oje zaten kanserojen bir madde. Bir de el temizliğine dikkat edilen bu süreçte mümkünse tırnak da uzatıp boyamayın. Zaten sergileyeceğiniz kimse de yok.
Kısacası bu nemli yüzeyde yaşayan virüsü üzerinize kondurmamak için birazcık süslenmeyin ama sağlıklı olun. Bu zamanda sizin boyanızı, kreminizi, ojenizi, sakalınızı, jölenizi gören beğenmez. Olsa olsa virüs barındırdığınızı düşünerek sizden uzaklaşırlar. Seksen yaşına gelip de pembe ojeli tırnaklarla gezenler gibi olmayınız! Devir sadelik ve temizlik devri.
Dahasını da abartmayın. Temiz, titiz ve doğasever olun. İyilik yapın. Corona bitsin, gitsin.