Zamanın hiç olmadığı kadar kısa ve amansız oluşu, beni kendime çekiyor. Kendime ve hayal gücüme. Zaman o kadar acımasız ki bütün sevdiğimiz şeyleri alır elimizden teker teker. Ve sadece bize fedakar şekilde sevdiğimiz şeyler kalır. Bazen o da olmaz.
İnsanlar çok çeşitli,çok farklı, çok iyi, çok kötü, çok zengin, çok fakir. Ama onları birleştiren tek şey ortak dertleri.
Şunu anladım ki kimse vazgeçilmez değildir. Ve yine anladım ki kimse bir başkasını, içindeki bencilliği kadar sevemez. Kimse kendisinden ve sahip olduğu mallarından vazgeçemez. İnsanları bu kadar günahkar yapan, belki de budur.
Acılar, acılar var dostum. Bizi bir araya getiren. Bizi birlikte ağlatan. Bizi birlikte sevindiren. Acılar var dostum. İnsanları çıldırtan, kalplerine nefreti koyan, gözlerine ateşi… Acılar var dostum. İnsanları kendinden uzaklaştıran, egolarına hizmetkar eden. Acı her daim dostumdur. Ta ki ben büyüyene kadar…
Dünya hep böylemiydi yoksa ben büyüdükçemi kötüleşti, mutsuzlaştı, umutsuzlaştı bilmiyorum. Bildiğim tek şey sonbahar yapraklarının üzerine basarak ilkokula giden o kız bu dünyada yaşamıyordu.
Bölümün şarkısı: