Hayatta ne olacağını hiç bir zaman bilemiyoruz ne yazık ki, bir sabah uyandık ve güne corona virüsü ( covid-19) ile başladık. İlk olarak Çin de ortaya çıkan bu virüs vatandaşların bir biri ile teması ve çıktıkları seyehat sonucun da malesef tüm ülkelerin yarısını etkisi altına aldı. Bunun sonucun da ise kaçınılmaz sonlar ve hiç de azımsanmayacak kadar ölüm vakaları ortaya çıktı. Ülkemize de yayılan corona virüsü can almaya devam ederken Çin de 10.444 kişinin hayatını kaybetmesi ve taburcu olan hasta sayısı ile 87.351 kişi ile sıfıra indi. Peki Çin bu durumu sıfıra indirmeyi nasıl başardı ?
Esaret ve Tedbir
Çin de herkes ama herkes kontrolden geçti. kaçanlar,kaçmaya çalışanlar karga tulumba acımasızca evlerinden iş yerlerinden saklandıkları delikden çıkarılıp karantina altına alındı. Kapılarına kilit vuruldu. Yeni vakaların ortaya çıkmasına karşı sokaklara çıkmaları yasaklandı,faaliyet gösteren her yer kapandı. Yani Çin bu durmu esaret altın da atlattı. Şu an Çin de hayat normale dönmeye başladı ama hala sıkı tedbirleri bulunmakta.
Türkiye’ de Yaşanan Durumlar
Bizim ülkemize gelmez dediğimiz corona virüsü ( covid-19) malesef yurt dışından ve umreden dönen vatandaşlarımızın bu durumu çok ciddiye almaması sonucun da ülkemize yayıldı. Sağlık Bakanımızın çağrılarını kulak vermeyen ve hatta bu işi mizaha kadar döken insanlarımızın sayesin de ilk başta önlem alınmadığı sonucun da kayıp vermeye vaka sayısının çoğalması durumun da ciddiye almaya başladık. Umreden dönen vatandaşların karantinaya alınarak en iyi şekil de ağırlanmasını sağlayan görevlilerimiz ise minnettarlıkla değil hakaretle karşılaştı. Kaldıkları devlet yurdunu beğenmeyip pislikten ölürüz biz burda şu yemek masasın da ki toza bakın diyerek video ya çeken vatandaşların gecenin bir vakti sizler döneceksiniz diye pılısını pırtısını toplayan bu soğukta sıcacık yatağın dan çıkıp odasını yurdunu terk eden gençlere büyük bir hakaret etmiş oldunuz. Görevlilerin size biraz bekleyin odalarınız daha temizlenmedi demesi halin de kaos ortamı yaratmak adına terk edilmiş odaları ucube gibi gösterip video ya çektiniz. Bencilliğiniz yüzünden ailenizi sevdiklerinizi bile hiçe sayarak kaçmaya çalıştınız. En acısı da ne biliyor musunuz ?
Hiç bir zaman gecesi gündüzü olmayan, vatanı ve milleti için canını dişine takan, başınız sıkıştığın da,yardıma ihtiyacınız olduğun da , canınızı güvenliğinizi çekinmeden emanet edebileceğiniz, alesinin sevdiklerinin yüzüne hasret bir hayat süren ve hiç bir zaman akşam evlerine sağ döneceklerinin garantisi olmayan bu milletin evlatları’nın yani polisin yüzüne ” ben hastaysam sen de ol ” tükürüğü kabul edilemeyecek ve affı olmayacak derece de büyük bir ayıp ve utanç kaynağıdır. Umreden dönen ve polise tüküren o vatandaş ne yazık ki kaptığı virüs sonucun da hayatını kaybetmiştir. Nankörlüğünüzün diz boyu olduğu bu zaman da sizlere kimse çin hükümeti gibi karga tulumba taşıyıp karantina altına almadı, aç bırakmadı,soğukta hiç bırakmadı, her şey ayağınıza kadar geldi. Hastaneler de saldırdığınız doktorlar,sağlık çalışanları, taş attığınız polislerimiz sizin can güvenliğiniz için çalışırken hala durumu ciddiye almamanız karşısın da sizi virüs değil cehaletiniz öldürecektir.