Tarihin ve geleceğin mükemmel bir uyum içerisinde gezi rehberi yer aldığı bir şehir Sevilla. İspanya’nın en güneyinde bulunan şehir Endülüs Emevileri için de önemli bir merkez olmuş.
Sevilla Gezi Rehberi
Tarihin ve geleceğin mükemmel bir uyum içerisinde yer aldığı bir şehir Sevilla. İspanya’nın en güneyinde bulunan şehir Endülüs Emevileri için de önemli bir merkez olmuş. Bugün nüfus bakımından İspanya’nın dördüncü büyük şehriymiş. Uzun süre İslam devletlerinin yönetiminde de kalmış şehirde birbirinden farklı çok sayıda tarihi yapıyı görmeye vakit ayırmak bile çok zor olabiliyor. Bölgenin sıcakkanlı insanlarıyla birleşince gerçekten içinde yaşaması, dolaşması bile insana zevk veren, hayat dolu bir yer Sevilla. Birbirinden farklı dokuya sahip ve hepsi birbirinden güzel olan bu kadar farklı eseri herhalde dünyanın başka bir yerinde görmek mümkün değildir.
Sevilla Gezilecek Yerler
Sevilla Katedrali
Gotik mimariyle inşa edilmiş ve nefes kesici bir görünüme sahip katedral, dünyanın üçüncü büyük katedraliymiş. Yapı ilk olarak Müslüman idareciler gezilecek yerler döneminde cami olarak inşa edilmiş. Ardından kiliseye çevrilmiş. Aynı zamanda içerisinde Kristof Kolomb’un mezarının yer alması da başka bir ilginç özellik. Bu yüksek yapının çan kulesine de Giralda ismi verilmiş. Kendi başına görkemli bir yapı olarak yükseliyor. Bu çan kulesinden şehri izleme imkanınız bulunuyor. Bu deneyimi mutlaka yaşamalısınız.
Alcazar Sarayı
Bahçelerinden bahsederken “cennet bahçeleri” benzetmesi yapılan bir saray Alcazar. İsmi Arapça köş anlamına gelen “el-kasr”dan geliyormuş. Yine Müslüman idareciler tarafından, 1181 yılında inşa edilmiş ve dönemin sultanlarının kullanımına sunulmuş. Güzellik ve ihtişam bakımından daima Granada şehrindeki meşhur El-Hamra sarayıyla karşılaştırılmış. İslam ve Hristiyan ekollerin bir araya gelerek oluşturduğu bu eserler gerçekten orijinal ve görmeye alışık olmadığımız görüntüler oluşturuyor. İzlemesi hem keyifli hem de olukça şaşırtıcı.
Altın Kule (Torre del Oro)
Şehrin en sevilen yapılarından biri olduğunu öğrendiğimiz bu kule 1221 yılında şehri Hristiyan tehdidinden korumak amacıyla inşa edilmiş. Uzun süre bir gözlem noktası olarak kullanılmış. Daha sonra işlev değişikliğine uğrayarak hapishane olarak hizmet vermiş. İsmi ise, bir zamanlar burada altın süzüldüğüne dair bir efsaneden geliyor. Kulenin tepesi dahil tüm bölümleri ziyaretçilere açık. İçerisinde bir de deniz müzesi bulunuyor. Çok ilginç şeylerle karşılaşmasanız da göz atmanın bir zararı yok.
Real Maestranza Boğa Güreşi Arenası
Sevilla denilince akla gelen en önemli unsurlardan biri de boğa güreşleridir. İlginç bir kültür olduğunu kabul etmek lazım. Kimilerimize tüyler ürpertici gelebilir ama yine de mekana bir göz atmak ilginç bir deneyim sunabilir. İspanya’da bulunan en bilindik boğa güneşi arenası olan mekanda 14.000 kişi yarışları izleyebiliyormuş. Aynı zamanda içerisinde bir boğa güreşi müzesi bulunduruyormuş. Dışarıdan da beyaz sarı ve kırmızı renkleriyle ve oval yapısıyla ilginç bir görünüme sahip olan mekanı herhangi bir zamanda ziyaret edebilir ve bu kültürün kokusunu alabilirsiniz.
Sevilla Güzel Sanatlar Müzesi
Sevilla’da hiçbir tarihi bina birbirine benzemiyor ve hepsi ayrı ayrı incelenmesi gereken etkileyici görünümlere sahip. Müze olarak kullanılan bu bina da 17. Yüzyılda inşa edilmiş. Oldukça güzel bir şekilde dekore edilmiş müzenin içerisinde gezerken, yüksek tavanlar ve duvarlara etkili bir şekilde yerleştirilmiş tabloları izlerken tarihte geziyor veya bir filmin içerisinde yer alıyor hissine kapılıyorsunuz.
Maria Luisa Parkı ve Espana Meydanı
Sevilla’nın en özel bölgelerinden birisi olan meydan, devasa bir alanı kaplıyor ve etrafında yer alan tarihi binayla sizi kendi içine hapsediyor, dünyanın geri kalanıyla iletişiminizi kesiyor adeta. Meydanın ortasında oval bir şekilde konumlandırılmış havuz, Sevilla’nın Venedik’i olarak anılmasını sağlıyor. Burada kayık kiralayarak gezinti yapabilirsiniz. Buradayken bir rüyanın içerisinde gezdiğinizi hissedeceksiniz.