2020 yılı sanırım bayağı bir hararetli geçecek…
Şimdi…
İdeolojik gözlüklerimizi çıkaralım, dünya görüşümüzü bir kenara koyalım:
Yıllar önce de bu tip bir yazı yazmıştım.
Türkiye’de evet, ne kadar yadsınırsa yadsınsın…
Güçlü bir iktidar var.
Ama, öte yandan…
Güçlü bir muhalefet yok.
Bu basit saptamayı yaptıktan sonra…
Asıl meseleye gelelim…
Dikkat ettiniz mi, ülkemizde denge ve frenleme babında düzgün bir muhalefet sergilenemediğinden…
Yazarlar; özellikle gazeteciler, köşelerinden “muhalefet” yapmaya çalışıyorlar. Çokça da Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan hedefe konarak, “siyaset” yaptıklarını zannediyorlar.
Tamam da…
Gazeteciler, siyaset yapar mı? Demek istediğim köşelerinden yazdıkları yazılarla “ülkeyi yönetmek” meşru mudur?
Çok uzatmak istemiyorum…
Gazeteciler, siyaset yaptıklarını zannetseler de “seçim galibiyeti” kazanamazlar! Sadece “gölge boksu” dediğimiz sporla yetinirler.
Şunu anlamıyorlar: Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ederek, hedef göstererek, iktidar tarafındaki saflaşmayı sıkılaştırmış olurlar.
Böyle bir siyaset tarzının başarısızlığını senelerce deneyimlediğimiz hâlde, hâlâ aynı yol ve yordamla iktidara gelebileceklerini sanıyorlar ama bu senaryonun halk indinde hiçbir itibarının olmadığını da göremiyorlar.
Gazeteci gazetecilik yapsın, politikacı da siyaset yapsın…