İlk kez çıktığımda Yeşil pasaport ile çıktım. Kutay ile beraber 7 ülke planı yaptık. İkimizde ilk kez çıkacaktık. Hazırlıklara başladık, heyecan yüksekti, ilk başta interrail balkanflexipass bileti aldık. 5 geçişlik, fiyat bayağı uygundu. Ardından Kutay’ın vize işlemlerini hallettik yola koyulduk;
1- İstanbuldan çıktık. İstanbul Sirkeci garından otobüs Edirne İpsalaya kadar götürüyor. Otobüste birisiyle konuşmaya başladım o kişi bizim hayatımıza çok farklılıklar katan İvan Angelov du. Bulgar-Türk olan İvan’ın Türk ismi Mert’di. İvanla biz bayağı konuştuk. Sınırı beraber geçtik. İvan bizi Nova Zagora diye bir şehre götürdü Bulgaristan da, hayatımda ilk defa çıktığım şehrin adı Yeni Zahra (Nova Zagora) çok eski ve gecekondu şehri ama insanlar mutluydu. Beraber yer sofrasında yedik. Ivan bizi evinde misafir ediyordu. Yolda bizi çantayla görenler İngiliz bunlar diye bağırıyorlardı. Çocukların ayakları çıplaktı. Berbere gittim orada traş olmuştum. Ardından eve gittim ilk çadır kurmayı bize İvanın akrabaları öğretti. Ama Türkler çadır kurmayı bilmezlermiş dediler.
2- Yola koyulduk İvan bizi yolcu etti. Bana bir telefon hattı aldı. Kutay’la beraber Plovdive geçtik . Çok güzel bir şehirdi Plovdiv, Nova Zagora bizi korkutmuştu. Plovdiv de tüm şehri gezdik. Camiye gittik bizi almadılar kalacak yer bulamadık bizde Plovdiv Antik Tiyatro kenarındaki banklarda uyuduk. Buz gibi bir havada uyuduk.
3- Plovdiv den Sofyaya geçtik. Sofya modern geldi bize. Giderek şehirler güzelleşiyordu. Beraber Vitoşha yaptık. NDK parkta dinlendik. Üniversiteye doğru giderken üzerimize köpekle gelen oldu ve altgeçitte bize bağırdılar. Sofyada bir hostel tuttuk. Orada pakistanlılarla kaldık. Trene giderken taksici bizden tip istedi. Ayrıca yolda birisi çantamızı alıp taşıdı sonra tip istedi
4- Sofyadan trene binip Belgrad a geldik. Belgrad bambaşka bir şehirdi. Mimarisi bize benzemiyordu. Knez mihailovaya geçtik. Maja ile buluştuk. Ardından Hırvat kızlarla tanıştık gece çıkıyorduk ki Darbe haberi geldi.
5- Kalemegdan a çadır kurup uyuduk belki hiç bunu deneyen olmamıştır. (Anıtkabire çadır kurup uyumak gibi bir şey) Belgradı çok beğendik Nİcola Tesla müzesi de burdaydı. Sırp sokakları güzeldi. Paraları çok değersiz harca harca bitmiyordu.
6- Belgrad dan Montenegro Karadağ a geçmek için tren istasyonuna gittik. Maja bizi uğurladı. Trene bindik hala unutamam hayatımda böyle güzel bir tren yolculuğu hatırlamıyorum . Bayağı uzun ve mükemmel yolculuğun ortasında trende bir türkün sesi duyuluyordu. Esad adındaki arkadaş ‘Burda da mı durak var la 3 ‘ diye bağırıyordu. Esad la tanıştık beraber Bar a kadar gittik. Bar montenegro nun deniz kıyısındaki güzel şehriydi.
7.- Karadağ Bar’da deniz kenarında keyif yapıyorduk denize giriyorduk. Yalı bir alman bana hediye süs aldı. Esad la takılıyorduk . Ardından müzik yapan bir grubun yanına gittik. Bu grup müthişti bayağı eğlendik . Grupun tüm yiyecek içeçeklerini bitirmiştik 🙂
8- Bar bizi bırakmıyordu. Esad ayrıldı eve ülkeye dönüyorum dedi. Biz Kutayla beraber Bar dan Budvaya otostop çektik. Mini couper la Budva ya vardık. Budva eğlencenin adresiydi. Budvada plajda uyuduk. Kimse bize laf etmedi.
9- Budva dan Jazz beach e geçtik oraya çadır kurduk 10 euro ya çadırı kurduk. Bir Burger yedik hayatımızda öyle burger yememiştik. Gidin kesin deneyin inanılmaz bir şey abi. Jazz beach otobüs ücreti 1 euroydu bu arada.
10- Jazz beachten çıkıp Kotor a otostop çektik. Kotor cennet gibiydi. Çok farklıydı. Zaten Monetengro -Crna Gora-Karadağ gördüğüm en güzel tatil ülkesiydi. Anica ve Stefan bizi otostopla aldılar beraber dedesinin mezarlığına gittik. Köy evine gittik ardından bizi Herseg Novide bıraktılar.
11- Herseg Novi biz anaokulunun bahçesinde yattık. Gece hayatı bayağı güzeldi. Otostop çekip Trebinje yani Bosna Herseğe geçtik. Trebinje tuhaf şehirdi bizim içinç,. Orda çok ucuz bir hostelde kaldık. Yolda fransız kızları gördük otostop çekiyorlardı. Onlarla tanıştık. Ardından bizde otostop çekip Mostar a gidecektik
12- Mostar a otostop çektiğimizde kokain çekmiş bir Sırp bizi arabasına aldı. Beraber yola çıktık. Mostara gidecektik amacımız oydu. Bu Sırp problemli orman yoluna girdi ve mostar dışında bir yere götürdü çok korkmuştuk. Öldürcekler organlarımızı alacaklar sandık çünkü indiğimiz yerde bir grup Sırp vardı. Türk olduğumuzu duyunca bize sövdüler. Yemekte verdiler. Ardından bize geldiğiniz yere yürüyerek dönün dediler. Biz Kutayla beraber yaklaşık 10 km yürüdük. Dağ yolunda hayatımda hiç bu kadar yürümemiştim ve ölümden dönmüştük. Ardından tekrar otostop çekip Mostar a vardık.
13- Mostarda köprüden atlayanları seyrediyorduk. Orada cesaretli erkekler evlenmek istedikleri kızı almadan atlamaları gerekirmiş geleneğe göre ama şuan ticarete çevirmişler yarım saatte birisi atlıyor ve elindeki şapkaya turistlerden para topluyor. Mostarda hostelde kaldık.
14- Mostardan otostopla Sarajevoya (Saraybosna) ya yola koyulduk. Yolda yoğurtlu ekmek aldı bize otostopta tanıştığımız adam. Ardından Kosnijde tekrar arabaya bindik bu sefer benzin istasyonundan binmiştik. Bizi alan grup tekvando yarışmasından dönüyormuş şehir merkezine bıraktılar bizi.
15- Sarajevoyu gezdik. Gece sitenin ortasında basketbol sahasında uyumuştuk. Belimiz düzleşmişti. Sarajevoda kahve içerken yağmur bastırdı. Herkes cafeden koşuyordu. Bizde kaçmıştık. Ardından Sarajevo otobüs terminalinden Kosovaya doğru yol aldık.
16- Kosovaya giderken Novi Pazar üzerinden geçtik. Polis otobüs ü çevirdi. Bizi bayağı durdurdular tek Türk otobüste bizdik. Ardından Kosovaya indik. Yemeğimizi yedik şehri gezdik Priştine ye gelmiştik. Hİç beğenmedik Kosovayı otostopta birisiyle tanıştık. Nato askeri, Türkleri fazla sevmiyordu. Bİzi bıraktı ardından başka birisi aldı arabaya buda sıkıntılı arnavut çıktı.
17- Otostopla bizi Makedonya sınırına kadar bırakan eleman sınırda bizi sattı. Para istedi bizden. Biz vermedik. Polis çekti odasına sınırda. Makedon polisi burada ne işiniz var dedi. Kaç paranız var dedi. Biz tartıştık . Sonrasında bizi geçirdi. Ardından taksiciyle sıkı pazarlık yapıp 5 euroya Şehir merkezine Üsküp e indik.
18- Üsküp çok değişikti türk tarafı hristiyan tarafı vardı. İnsanlar çok tuhaftı ama tehlikeli bir yerdi makedonya. Dünyanın en büyük haç sembolü anıtı Üsküpteydi. Şehrin her tarafında heykeller vardı. Ardından Kutay uçağa binip ülkeye döndü. Bende otobüse binip Yunanistan a geçtim.
19- Yunanistan sınırından geçip Selaniğe geldim. İlk defa gelmiştim çok beğendim Selaniği burası ilerde benim yaşamam gereken şehir olması gerek dedim. Her tarafını gezdim. Çok eğlenceli geçti ardından trene binip 12 euroya Komotiniye geldim. Hamza sınıf ve ev arkadaşım beni misafir etti.
20- Komotini dedeağaç a geçtim oradan otobüsle edirne ve istanbula geçtim ardından Ankaraya evime dönmüştüm. İlk yurtdışı maceram kazasız, keyif dolu geçmişti. Unutamadağımız bir ay geçirmiştik.
Kişiler: Kutay/ Ivan / Anica / Klara / Stefan / Maja / Hamza / Ado Durkoviç
Otostopla: 4 Ülke Tren ve Otobüsle 3 Ülke. Toplam / 7 Ülke 24 Şehir.
Devletin İnterrail Balkan Flexipass bileti Gençturdan alındı.
Toplam harcanılan ücret her şey dahil 500 Euro
Yıl : 2016 Ardından birçok kez balkan ülkelerine çıktığım için balkan ülkeleri hakkında bilgi almak için:
mail: ahmetayhantk@gmail.com
instagram: ahmetayhann