1997 yılında bir yaz akşamı dünya’ya gelmişti, ama kimse heyecanlı değildi. Çünkü bir erkek çocuk beklerken aksine dünyalar güzeli bir kız çocukları olmuştu. Adam o kadar sinirlenmiştiki kız çocuğu olduğuna karısını ve yeni doğmuş bebeğini hastanede bırakıp gitmişti. Uzun bir süre geçtikten sonra asık bir suratla gelip karısı ve çocuğunu alıp eve dönmüştü. Ama bebek o kadar güzeldirki adeta bir inci tanesi gibiydi. Ama kimse bununla ilgilenmez kadına yüklenirler bir kız çocuğu vermediği için bir ton aşağalama hakaret kadın dayanamaz ve 3 ila 6 ay sonra kocasından boşanır ve kızını da babasıyla bırakıp gider.
Herşey kadına o kadar ağır gelmiştirki kadın başka bir çözüm bulamamıştır. Hamileyken yediği dayaklar doğumdan sonra yediği dayaklar herşey fazla gelmişti kadına ve o da çareyi bırakıp gitmekte bulmuştu. Kız artık bir buçuk yaşına gelmiş ve babasıda kızını çok seven çalışanınla evlenmişti ve evlendikten bir sene sonra bir sene aralıkla 2 kız çocukları olur. Kız artık 7 yaşına gelmiş herşeyi idrak edebiliyordu. Şiddeti tahamülsüzlüğü kini ne kadar sorun varsa hepsini görüyordu. Bu da onun psikolojisine yansıyordu yavaş yavaş.
Babasının şiddeti küfürleri çok canını sıkıyordu kızın ama annesi üzüldüğünü pek belli etmediği için o da fazla sorun yapmıyordu. Yine böyle şiddetli bir günün akşamında annesinin yatak odasında ağlayarak sigara içtiğini görür. İlk defa annesini sigara içerken ve ağlarken görüyordu ve annesine gidip sarıldı annesine herşeyin güzel olacağını söyleyip duruyordu anneside birşey demeden kıza sarılıyordu. Babası öyle bir insandı ki kızı ilkokula giderken tüp okul kitaplarını çantasını önlüğünü sobaya atıp yakardı sinirden veya annesi komşuya gitmek için izin istediği zaman izin verdiği halde akşam evde niye komşuya gittin diye kadını döverdi. Hoş iyi günler yokmuydu vardı tabi iyi günlerde oldu ama kızın yaşı ilerledikçe karşılaşma yaptıkça o iyi günlerde silinip gidiyordu elbet.
Kız 10 ila 11 yaşındayken adamı 2. Karısıda bırakıp gider çünkü şiddet artık son raddeye gelmiş üstüne karısını aldatmıştı. Kız 2. Annesiyle gitmek istediysede babası bırakmadı izin vermemişti gitmesine kız ne yapacağını bilmiyordu ve sorunlar o zaman başlamıştı kız için. Yatağa kaçırıyor, yalan söylüyor vs kötü huyları olmaya başlamıştı hoş bunlar normal miydi o yaşta yoksa ileride olacakların habercisimiydi bilinmez. Kız orta okula gittiği zaman öz annesiyle tanışıyor aslında anne dediği insan üvey annesiymiş ve bu durumada bir cevap vermiyor.
Kız ailede öyle bir yerdeydiki kimse istemiyordu aşağalıyıp duruyorlardı yada kıza öyle geliyordu. Babası evden kovmuş ve kadınlık öğrensin diye babaannesine göndermişti kızı 2 gün sonra babaannesi misafiri gelecek diye kızı babasına teslim etti sahip çıkmadı yani ama diğer torununa boş odayı donatmıştı a dan z ye tüm eksiğini alıp ona bakmaya başlamıştı. Kız bir öyle bir böyle onların kuklası gibi yaşayıp gidiyordu. Taki evden ayrılan kadar şimdi ise ne yapacağını bilmez halde yaşamaya çalışıyordu düşmemişti ama ayaktada değildi.
Aslında anlatacağı ve yazacağı o kadar çok şeyi vardır ki kızın eline kalemi aldığı zaman yazamıyordu bile artık o kadar yetersiz geliyordu kelimeler cümleler ama yinede şükrediyordu ailesinden kurtulduğu için özlemiyormuydu evet özlüyordu ama bunca olanlara rağmen onlara yağmurlu havada bir bardak su vermezdi. Kız evden ayrıldı sokakta kaldı bir 3 ila 4 kişiyle birlikte olmuş ufak tefek hatalar yapmıştı ama yinede içindeki çocuğu kaybetmemişti görülenin duyulanın dışında aslında kız çok naif deli dolu çok iyi bir kadınmış ama kimse aslı görmek gerçekleri duymak istemez çünkü duyarlarsa ne kadar….
İnsan çık kolay 3 maymunu oynayabilir ama önemli olan oynayanlara inat oynamayıp gerçekleri duyup bilmektir ve ona göre yaşayıp hareket etmektir. Kıza bu süreçte yastığı ve atlı karıncası sırdaş yoldaş olmuştu ve susmayı öğrendiği zamanda bir daha konuşmamıştı taki atlıkarıncayla tanışana kadar…