Görmek için çıldırdığım , görünce çok mutlu olduğum ellerini tutabileyim diye heyecanla beklediğim adam , şuan karşımda oturuyor. İki yabancı gibiyiz. Sanki hiç el ele tutuşmamış gibi , sanki avuç içlerimden öpmemiş gibi, sanki hiç beraber film izlememiş gibi , aynı şeye birlikte gülmemiş gibi.. Hayat fazla garip ve can yakıcı. Birlikte o kadar şey yaşamış olmamıza rağmen , bir otobüste hiç tanımamış , hiçbir şey yaşamamış gibi… Acı veriyor hem de çok. Düşündüğünüzden daha çok. O anın kıymetini bilememek kötüymüş. Şimdi yine kulağımda o şarkılar çalıyor , karşımda sevmek için çıldırdığım bakmaya doyamadığım adam oturuyor. Gözlerim dolu. Gözyaşlarım yaşadıklarımla , acılarımla , kalp kırıklıklarımla dolu. Yazmaya bu adam sayesinde başladım ve bir duraklama noktasında yine bu adamı gördüm ve yazıyorum. Sahi , bana ne yapıyorsun ? Daha önce ne yaptın ? Karşımda bir yabancı olarak değil de yanımdaki boş koltukta sevdiğim olarak oturabilirdin. En kötü zamanlarımda yanımda olabilirdin , teselli verebilirdin. Ama sen insanların dediklerini kafana taktın ve bizi bitirdin. Karşımda oturan sevdiğim adam ve telefonuma gelen mesajlar. Kimden mi ? Bir umutsuz vaka daha var da. Ne yapmaya çalıştığınızı gerçekten anlamıyorum artık. Anlamak da istemiyorum. Ben artık canım yanmasın istiyorum. Kendimce haklıyım da biliyorum. Ama çıldırmak üzereyim yemin ederim. Ne olacak böyle bilmiyorum.. Vazgeçilmez ve umudum olan sözü bırakıyorum :- Her şerde bir hayır , her hayırda bir şer vardır.