Evet… O her kesimden insanın türküleri içerisinde mutlaka kendi hayat hikayesinde bir parça bulduğu bir duayen. Aşık olursun Gel sevelim sevilelim dersin, ayrılırsın hata benim dersin, dünya gözüne bir tuhaf gelmeye başlar, cahildim dünyanın rengine kandım la avunursun, fakirlikten bıkar ben miyim dünyada bir bahtı karaya sığınırsın, gurbete gidersin gurbet ele düştü yolumuzda ağlarsın, olur ya sevdigini üzersin hata benim günah benim suç benimle ağlarsın, çok sevdiğin biri hastalanır başucunda anam ağlar baş ucumda ile gözlerinden yaşlar akar, sevdiğin yarini eller alır sevsem öldürürler sevmesem ben öldüm ile hıçkıra hıçkıra ağlarsın, düğün yaparsın, köprüden geçti gelin ile halaya çeker, Halime gız ile ortalığı ayağa kaldırır biter biter Kırşehir’in gülleri ile düğünü bitirirsin. Eski Yeşilçam filmlerinde kullanılan klişe bir söz vardır ya içimizden biri şeklinde.
Evet o içimizden biri ama daha da içimizden yüreğimizin en derin yerinde saklı. Sadece şarkı sözleri ile değil konuşması, yaşam tarzı, ve de en önemlisi insanlara ve yaşayan tüm canlılara göstermiş olduğu sevgidir onu gönüllerimiz de bu denli yer tutmasının sebebi.
Ceketini çıkarmak için seyirciden izin isteyen, konserlerinde beni sevenler benim garib olur, buraya gelmek için masraf ettiyseniz hakkınızı helal edin diyecek kadar ulu gönüllüdür. Kısacası onu ve türkülerini anlamak için derdi, aşkı, çileyi, gurbeti ve her şeye karşı olan sevgiyi yüreğinizde yaşamanız lazım.