Yaşam döngüm sürerken henüz kendimden daha yalancı biriyle karşılaşmadım. Benim için iyi bir yalancı yalanlarına ikna edebilendir. Bu da bir açıdan sanat aslında. Açı da yalan söylemiyorsa. Kendimi inandırdıklarımı ve yeni yeni gördüğüm asıllarını düşündüğümde ne çok sulu dereye gidip susuz dönmüşüm. İpimle indiğim kuyudan ne çok kez çıkamayıp bir delinin taş atışını seyretmişim. Yaş aldıkça anlıyor insan, insan olmanın acizlikten ibaret olduğunu.
Unuturum, yaparım, atlatırım diye iknâ olduklarınız bazen yatağın altından çıkacak diye korkup altınıza kaçırmanıza sebep olan bir canavara dönüşüyor. Ben unuttum sandığım ne varsa gömmüşüm sandıklarla. Sonra haritalar bırakmışım sağa sola. Define arar gibi aramış ve bulmuşum.
İnsan kendinden başlamalı dürüst olmaya. Kendinizi yalanlarınıza gerçekten inandırırsanız nerede bir yalan görseniz tanırsınız. Oysa bazen yalanlara inanmak gerçeklerle yüzleşmekten daha iyidir.